Satranç caiz midir? Satranç oynayana selam verilir mi?
Dört Mezhebe Göre İslam Fıkhı'nda şöyle geçmektedir:
"Mâlikîler dediler ki: Gemi ve benzeri şeylerle yarış düzenlemek helâldir. Aynı şekilde ayak koşusu yarışmaları ve haberleri seri şekilde ulaştırma maksadıyla (posta güvercinleri gibi) kuşlar arasında yarış düzenlemek de helâldir. Yine güreş ve ağır yük kaldırma yarışları düzenlemek de helâldir. Ancak bütün bu yarışların helâl olması iki şarta bağlıdır:
1- Bu yarışlar ödülsüz ve karşılıksız olmalıdır.
2- Bu yarışlar bedeni, spora alıştırmak, cihâd ve diğer görevleri yapabilmesi için kuvvetlendirmek amacına yönelik olmalıdır. Eğlence veya başkalarına üstün gelme amacıyla yapılırsa haram olur. Karşılıksız da olsa tavla ve satranç oynamak haramdır.
Şâfiîler dediler ki: Karşılıksız olarak köpek, sığır ve kuş yarışları düzenlemek caizdir. Yelkenli gemilerle yarış yapmak caiz olmaz. Ama buharlı gemilerle, otomobil, denizaltı ve uçaklarla yarış yapmak caiz olur. Çünkü Şâfiîler, kural olarak savaşta yararlı olabilecek her şeyle yarış yapmanın caiz olduğunu benimsemişlerdir. Yüzme, güreş, yaya yürüme, tek ayak üzerinde durma, satranç oynama, top oynama, ağır yük kaldırma, parmakları taraklama gibi yarışları karşılıksız ve ödülsüz yapmak helâl olur. Kurşun atan tüfeklerle ödül karşılığı yarışmak da helâldir. Çünkü tüfek atmak, ok atmak gibidir.
Hanefîler dediler ki: Satranç dışında, yukarıda anılan yarışların karşılıksız yapılması helâl olur. Satranç, Hanefîlere göre haram olduğu için bunlardan istisna edilmiştir. Zîrâ satranç, oynayan kişiyi, oyuna aşırı düşkün bir hale getirerek meşgul eder. Bu mezhebe göre kuş yarışlarının caiz olup olmadığı hususunda ihtilâf vardır. Tüfekle mermi atmak ve taş fırlatmak Hanefîlere göre ok atmak gibidir. Bütün bunlar, bedeni güçlendirmek ve spor amacıyla yapılırsa caiz olur. Ama teselli bulmak, ya da vakit geçirmek maksadıyla yapılırsa caiz olmaz.
Hanbelîler dediler ki: Ödülsüz olması şartıyla yaya yürüyerek yarışmak; deve, katır, at, fil ve eşek yarışları düzenlemek caizdir. Sahîh kavle göre kuşlar arasında hatta güvercinler arasında da yarış yaptırmak caiz olur. Gemiler arasında, elle veya sapanlarla taş atma yarışı düzenlemek de caizdir. Güçlü olanın belirlenmesi için güreş ve ağır taşları kaldırma yarışı düzenlemek de caizdir. Özetle, bedene idman veren, cihâd için güçlenmeyi temin eden her alanda yarışmak caizdir. Bunu teyid sadedinde Yüce Allah buyurur ki:
"Siz de onlara (düşmanlara) karşı gücünüz elverdiği kadar kuvvet hazırlayın.33
îbn Ömer (r.a.) den sahih olarak rivayet edildiğine göre Rasûlullah (s.a.v.) muzmir atlar arasında yarış düzenlemiştir. (Muzmir, semirdikten sonra günlük ihtiyacı kadar yemle beslenen yarış atıdır.)
Dans ve benzeri oyunları oynamak, şiir meclislerinde oturmak, top, menkala, tavla ve satranç gibi oyunlar oynamak haramdır. Kuvvetli ve tercihe şayan bir maslahat söz konusu olmadıkça, kişiyi harama sürükleyici oyunlar oynamak da haramdır."(Abdurrahman Ceziri)
Diyanete göre ise durum şöyledir:
"Kumara vesile yapılması ve ibadetlere engel olacak derecede zaman israfına yol açması durumunda tavla, satranç oynamak caiz değildir. Hadis kaynaklarında tavla ve satranç hakkında yer alan birkaç rivayetten, bu oyunların o dönemde kumar maksadıyla oynandığı ve insanları farz ibadetlerden alıkoyduğu anlaşılmakta ve bu konudaki şiddetli uyarıların bu maksatla yapıldığı düşünülmektedir. Bu itibarla bu oyunun kumar amacı taşımaksızın sadece eğlenmek için oynanmasında dini açıdan bir sakınca bulunmamaktadır. Sanrtanç oynayana bu oyunu kumar vesilesi yapmadıkça selam verilebilir."
Sonuç olarak, satranç kumar maksadı ile oynanıyorsa veya satranç haram ise, o zaman satranç oynayana selam vermek uygun değildir.