Evet, bugün nefisle ve şeytanla yapılan manevî mücadele, görünürde çok zor ve yorucu olabilir. Çünkü günahlar kolay, haramlar cazip, iman zayıf, dikkat dağıtıcı unsurlar çok fazladır. Teknoloji, medya, ideolojiler ve dünyevîleşme insanı her taraftan kuşatmaktadır. Bu sebeple manevî cihat gerçekten zordur ve bu mücadelede sabreden, koruyan, sâlih amel işleyen kimselerin büyük sevaplara nâil olacakları hadislerde ifade edilmiştir. Nitekim bir hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
Ümmetim yağmur gibidir, evveli mi, ahiri mi daha hayırlıdır bilinemez.1
Bu hadis-i şerif, ümmeti yağmura benzeterek, ilk asır Müslümanları mı, yoksa kıyamete yakın gelecek olanlar mı daha hayırlı bilinemez, buyurmaktadır. Yani arkadan gelenlerin de hayırlı olabileceği belirtmektedir.
Fakat bu durum, bizim mücadelemizin sahâbenin mücadelesinden daha üstün olduğu anlamına gelmez. Çünkü sahabe hem maddi cihadı hem manevi cihadı birlikte yapmıştır. Onlar hem bedenlerini hem mallarını hem canlarını ortaya koymuşlar; aynı zamanda nefislerini de terbiye etmişlerdir. Yani bir yönlü değil, iki yönlü bir mücadele vermişlerdir. Bu yüzden “Bizim işimiz daha zor, bu yüzden daha üstünüz” demek doğru değildir. Mesela, biz bugün günaha düşmemek için gözümüzü çevirmeye çalışıyoruz; sahabe ise Hendek savaşında, açlık içinde ölümle yüzleşirken aynı imanı koruyordu. Sadece bazı özel kimselerin, bu zamanda imanlarını muhafaza etmeleri sebebiyle hususi fazilet kazanabilecekleri düşünülebilir.
Özet Olarak
Bizim manevî imtihanımız zordur ve sevabı büyüktür; ama Sahâbe efendilerimizin imanı hem maddi hem manevi mücadeleyi içinde barındırdığı için daha üstündür.
Tirmizî, Emsâl 6.

