Bilimsel olarak rüyamızda sadece önceden yüzünü gördüğümüz insanları görebiliriz. Öyleyse örneğin Peygamber efendimizi yada büyük İslam alimlerini rüyamızda nasıl görürüz?
Soru bir ön kabul ile sorulmuş. Fakat bilimsel olarak sadece önceden yüzünü gördüğümüz insanları rüyada görebiliriz hükmü doğru görünmemektedir. Çünkü insanlar önceden hiç görmediği bazı kimselere rüyada görmüşler, sonra gerçekten gördüklerinde, ben rüyamda görmüştüm demişlerdir. Mesela bazı kimseler bir mübarek zatı önce rüyasında görmüş sonra da gerçekte görmüştür. başka bir misal, bazı kimseler evleneceği eşini hiç tanımadığı halde önceden rüyasında görmüşlerdir. Bunun örnekleri çoktur.
Hayalin, kalbin ve ruhun ayrı dünyaları kendi içinde ayrı ayrı şartları vardır. Hayalimizle Dünya'nın en ücra yerlerinini tasavvur edebiliyoruz, zihnimizde canlandırabiliyoruz. Rüya aleminde birçok şeyin şu dünya şartlarındaki gibi olmadığını yakinen hissediyoruz, biliyoruz. Her alemin kendi hal ve şartları vardır. Değerlendirmeye tabi tuttuğumuz hususları o şartlar içinde göz ardı etmememiz gerekir. Kelam kitaplarında şu husus özlellikle vurgulanır; bizim en büyük akli/mantiki yanlışımız gayb alemini şehadet aleminin kıstaslara göre anlamaya çalışmak ve maddi alemin kanunlarıyla değerlendirmeye tabi tutmak.Bu büyük bir hatadır. Halbuki idrakimiz dışında kalan manevi alemler fizik aleminin kanunlarıyla tartılmaz.-Kıyasü'l- gaib ale'ş şahid yanlıştır.(İmam Taftazani, Şerhül Akaid, s.232)
Rüyada bir nevi boyut değiştiriyoruz. Bu sebeple mahiyetini bilmesekte peygamber efendimizi yada büyük İslam alimlerini rüyamızda görmek aklen mümkündür.