Bediüzzamanı diğer alimlerden farklı kılan ve ön plana çıkaran hussiyetleri nelerdir?
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan bir alimdir. Ancak yaşadığı asrın gerektirdiği şartlar bakımından diğer alimlerden ayrılmıştır. Onu diğer alimlerden ayıran, farklı kılan ve öne çıkaran birçok hususiyet vardır. Bunların tamamını incelemek bir kitap konusudur. Ancak belli başlı bazı özellikler bize göre şunlardır;
Ayrıca üstün bir ezber kuvvetibe sahiptir. Örneğin; Üstad Hazretleri 1892 yılında Siirt’e, Molla Fethullah Efendi’nin yanına gitmiştir. Burada hocası ile şöyle bir hatırası geçmiştir; Molla Fethullah, Said Nursi Hazretleri’nin geçen sene “Suyutî” okuduğunu o halde bu sene ise “Molla Cami” okuması gerektiğini söyler. O ise bu kitapların hepsini bitirdiğini ifade eder. Bunun üzerine Molla Fethullah hangi kitabı sorduysa okuduğunu söyler. Hocası hayretler içerisinde kalır ve duyduklarına inanamaz. Kitaplardan sorular sorarak Bediüzzamanı imtihan eder ancak verilen tüm cevaplar doğru, eksiksiz ve tatmin edicidir. Molla Fethullah, Nursi’nin zekâda harika olduğunu itiraf ederek bu sefer de ezberini imtihana tâbi tutar. Makamat-ı Harîriye’den birkaç satırı, iki defa okumak suretiyle ezberlemesini ister. Bunun üzerine Nursi, bir sayfasını bir defa okumak suretiyle ezberler. Molla Fethullah; “Bir kimse de zekâ ile ezberin ileri derecede bir araya gelmesi nadirdir.” cümleleriyle şaşkınlığını izhar eder. Çok ilginçtir ki, bu konuşmaları dinleyen ve Said Nursi’nin geçen sene hocası olan Molla Ali Suran, artık kendilerinden ders almaya başlamıştır.
Subki'nin yüz civarı eserden istifade ederek Fıkıh Usulüne dair yazdığı iki ciltlik eseri "Cem'ü'l-Cevâmi'” kitabını, günde iki saat meşgul olmakla bir haftada ezberlemiştir. Bunun üzerine Molla Fethullah kitabın üzerine “قد جمع في حفظه جمع الجوامع جميعه في الجمعة" yani "Cem'ü'l-Cevâmi' kitabının tamamını bir haftada hıfzında cemetmiştir. (ezberlemiştir)" notunu düşer. Said Nursi ise bu anısını kitabın üzerinde yazdığı şu not ile kaydetmiştir; “انى جمعت جمع الجوامع جميعه في الجمعة” yani “Cem'ü'l-Cevâmi' kitabının tamamını bir haftada hıfzımda cemettim. (ezberledim)”[2]
Onun zamanı iyi analiz etmesine bir diğer örnek ise değişen zamanın eğitim sisteminde gereken ihtiyacı görmesidir. Buna göre Doğuda, dinî ve fennî ilimlerin bir arada okutulduğu hem akla hem kalbe hitap eden bir eğitim hareketi başlatmak istemiştir. Bu projesiyle mektep-medrese-tekkeyi bir çatı altında birleştirerek bir üniversite kuracak, müslümanları ilmen ve fikren batı karşısında üstün duruma getirecek bir eğitimi tesis edecekti. Farklı İslam coğrafyalarından talebeler alıp bu vesile ile müslümanları menfi milliyetçilikten kurtaracak, itihad-ı İslam’ı sağlayacaktı. Bu üniversitesi için temel atsa da gelişen bazı hadiseler sebebiyle tamamlayamadı.
[1] Hayrat Vakfı, Bediüzzaman ve Ahmed Hüsrev Altınbaşak, c.1, s.64
[2] Hayrat Vakfı, Bediüzzaman ve Ahmed Hüsrev Altınbaşak, c.1, s.64