Ramazan'da yapılan umrenin faziletlerinden bahseder misiniz?
Ramazan ayında Umre yapmanın faziletiyle alakalı olarak Sevgili Peygamberimiz’den (sav) şu hadisler rivayet olunmuştur:
1- Abdullah ibni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor: Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Ensardan bir kadına şöyle buyurdu: “Ramazan ayı geldiği zaman umreye git. Çünkü bu ayda yapılan umrenin sevabı hacca denk gelir.”[1]
2- Hz. Peygamber (sav); “…Ramazan’da umre benimle hacca bedeldir” buyurdu.[2]
3- “Kim Ramazan ayına Mekke’de yetişir de oruç tutar ve kolayına geldiği şekilde teravih namazını kılarsa, Allah (cc) ona o Ramazan ayının dışında yüz bin Ramazan ayı sevabını yazar ve her günü için bir köle azat etmiş kadar sevap yazar. Her gecesi için de bir köle azat etmiş kadar sevap yazar. Her gün Allah yolunda bir at yükü miktarınca tasadduk etmiş kadar sevap alır. Her gün sevap ve her gece sevap.” (İbniMâce, Menasik: 106.)
4- “Medine’de geçirilen bir Ramazan ayı, onun dışında ki yerlerde geçirilen bin Ramazan ayından daha hayırlıdır. Medine’de geçirilen bir Cuma, onun dışında geçirilen bin Cuma’dan daha hayırlıdır.” (Taberani)
5- “Mekke’de geçirilen bir Ramazan ayı, Mekke’den başka bir yerde geçirilen bin Ramazan ayından daha faziletlidir” (Bezzar)
6- Abdullah İbni Abbâs'dan (ra) rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır, yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar."[3]
Bu hadis-i şerif nasıl anlaşılmalıdır?
Umre; umre niyetiyle, mîkat denilen belirli yerlerde ihrama girmek, Kâbe'yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa'y yapmak ve tıraş olmak veya saçları biraz kısaltmak suretiyle yerine getirilen bir ziyaret ve ibadettir.
Senenin her gününde yapılabilen umre, Ramazan-ı Şerîf gibi her ibadetin değerinin son derece arttığı bir mevsimde yapılacak olursa, daha büyük bir kıymet kazanır. Hadisimiz bu kıymetin derecesini bildirmekte, başlı başına bir hac değerinde olduğu müjdesini vermektedir. İkinci bir anlatım olarak da Resûl-i Ekrem Efendimiz'in maiyyetinde yapılan bir hac gibi değerli olduğuna dikkat çekmektedir. Ancak bu değerin, "kazanılacak sevap bakımından" olduğu unutulmamalıdır. Yoksa her bakımdan tam bir hac gibidir demek değildir. Önemli olan sonuçtur, o halde umre yapacak olanların bu müjdeyi dikkate almaları pek tabiidir.
Bu hadîs-i şerîf, umrenin Ramazan ayında yapılmasını teşvik etmektedir. Ayrıca bize, "İbadetin fazileti, vaktin faziletiyle artar" kaidesini hatırlatmaktadır.
Her ne kadar yukarıda umrenin, senenin her gününde yapılabileceğine işaret etmişsek de İmam Ebû Hanîfe'ye göre, senenin beş gününde (arefe ve kurban bayramının dört günü) umre yapmak mekruhtur. Bunun dışındaki günlerde imkân bulabilen kimseler için umre yapmanın vâcip mi, sünnet mi olduğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Hanefîler’e göre "umre sünnettir."
"Hac ile umreyi Allah rızâsı için tamamlayınız!"[4] âyeti umrenin vâcip olduğunu değil, bilhassa âyetin devamı da göz önüne alınınca başlanmış olan hac ve umrenin tamamlanması gereğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple başlanmış olan hac ve umrenin bitirilmesinin vâcip olduğu konusunda bütün âlimler görüş birliği içindedirler.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1- Peygamber Efendimiz, Ramazan ayında umre yapılmasını teşvik etmiştir.
2- İbâdetlerin değeri icra edildikleri zamanların değeriyle artar. Bu sebeple Ramazan umresi, sevap bakımından tam bir hac yerine geçer.
3- Müslümanlar yapacakları ibadetlerin zamanlamasına önem vermelidirler.[5]
[1] Nesâi, Sıyam: 6.
[2] EbûDâvûd, Menasik: 80; Müslim, Hacc: 221.
[3] Buhârî, Umre 4; Müslim, Hac 221. Ayrıca bk. Tirmizî, Hac 55; Ebû Dâvûd, Menâsik 89; Nesâî, Sıyâm 6; İbni Mâce, Menâsik 45.
[4] Bakara sûresi, 2/196.
[5] Riyazüs Salihin, Hadis-i Şerif Tercümesi, Erkam Yayınları.