Mukabele sadece Ramazan ayına özel bir uygulama mıdır? Mukabelenin ilk çıkışı ve günümüze kadar gelişi nasıl olmuştur? Sünnette var mıdır?
Mukabele Nedir?
Mukabele, üç aylarda ve bilhassa Ramazanlarda cami, mescid ve evlerde daha çok sabah, öğle, ikindi namazları öncesinde hâfızlar tarafından okunan Kur’ân’ı takip etmek suretiyle hatim indirme geleneğine ad olmuş, zamanla hâfızların bu okuyuşları için de aynı terim kullanılmıştır.
Mukabele’nin Kaynağı Nedir?
Bu gelenek, Hz. Cebrâil’in Ramazan aylarında her gece Hz. Peygamber’e (sav) gelerek o ana kadar nâzil olan âyet ve sûreleri karşılıklı okuyup kontrol etmelerine dayanır. Buna göre Allah’ın iki elçisi, Kur’ân-ı Kerîm’i birbirlerine okumak (mukabele etmek) üzere Ramazan ayında her gece bir araya gelmekteydi. Her yıl bir defa yapılan bu karşılıklı okuma işi Hz. Peygamber’in (sav) vefat edeceği yıl iki defa olmuştu.[1] Bugün İslâm ülkelerinde Ramazan ayı süresince devam ettirilen mukabele geleneği, arza sünnetine uymanın bir sonucudur. Ayrıca Kur’an’ın Ramazan ayında nâzil olmaya başlaması, bu ayda yapılan amellerin diğer zamanlara göre daha faziletli kabul edilmesi de bu geleneğin yaygınlaşmasında etkili olmuştur.
Peygamberimizin (sav) sünnetine ittiba’ etmede en hassas olan Sahâbe-i Kiram’dan da bazıları Ramazan ayı gelince aile fertlerini toplayarak onlara mukabele okurlardı. [2] Geçmişte İslâm ülkelerinde saraylarda da mukabele okuyan hâfızlar bulundurulmuş, bu uygulama devam ettirilmiştir.[3]
Mukabele Sadece Ramazan Ayına Özel Bir Uygulama mıdır?
Mukabele, yukarıda anlatılan Hz. Cebrail (a.s) ile Sevgili Peygamberimiz (sav) arasında Ramazan ayında gerçekleşen bir hadiseden yola çıkarak İslâm Dünyasında yerini aldığı için daha çok Ramazan ayını andıran ve Ramazanda yapılan bir uygulama olmuştur. Ancak mukabele her zaman yapılabilir.
Nitekim Makedonya gibi bazı Balkan ülkelerinde mukabeleye üç aylar girince başlanmakta, Receb, Şâban ve Ramazan aylarında hatim indirilmektedir. Eski İstanbul Ramazanlarında camilerde mukabele okumaya Ramazandan on beş gün önce başlanır, hatim duası Kadir Gecesi öncesi ikindi namazında yapılırdı .[4]
Osmanlılar döneminde namazlardan önce birer cüz mukabele okumakla görevli olan ve kendilerine “cüzhan” denilen cami görevlileri vardı.[5] Ayrıca bazı büyük konaklarda güzel sesli imam ve müezzinler görevlendirilir ve sahurdan sonra mukabele okunurdu.[6]
Bununla beraber İstanbul’da Topkapı Sarayı Müzesi Hırka-i Saâdet Dairesi’nde günün hemen her saatinde mukabele okuma geleneği günümüzde de sürdürülmektedir.
Görüldüğü üzere mukabele için özel bir zaman ve mekân tahsisi ve şartı bulunmamaktadır.
[1] Buhârî, “Bedʾü’l-vaḥy”, 5, “Feżâʾilü’l-Ḳurʾân”, 7, “Bedʾü’l-ḫalḳ”, 6, “Menâḳıb”, 25; Müslim, “Feżâʾilü’ṣ-ṣaḥâbe”, 98, 99; İbn Mâce, “Ṣıyâm”, 58.
[2] Nevevî, et-Tibyân fî âdâbi ḥameleti’l-Ḳurʾân (nşr. Abdülkādir Arnaût), Küveyt 1409/1988, s. 27
[3] Nebi Bozkurt, TDV İslâm Ansiklopedisi, Ankara 2020, c.31, s. 100
[4] Balıkhâne Nâzırı Ali Rızâ Bey, İstanbul’da Ramazan Mevsimi (nşr. Ali Şükrü Çoruk), İstanbul 1998, s. 38.
[5] Nebi Bozkurt, TDV İslâm Ansiklopedisi, Ankara 2020, c.31, s. 100
[6] Balıkhâne Nâzırı Ali Rızâ Bey, İstanbul’da Ramazan Mevsimi (nşr. Ali Şükrü Çoruk), İstanbul 1998, s. 34.