Sünnet-i Seniye

29.05.2008

8902

Peygamber Efendimiz’in (sav) Güzel Ahlakından Örnekler

Peygamber Efendimizin (sav) güzel ahlakına örnekler verebilir misiniz?

* *

**** ****

29.05.2008 tarihinde sordu.

Cevap

Peygamberimiz (asm) insanların en yumuşak huylusu, en bilgilisi; insanların en cömerdi, fakir ve kimsesizlerin koruyucusudur. Peygamberimiz, kesinlikle dünya malı biriktirmez, Allah’ın verdiğinin bir günlükten fazlasını yanında tutmaz, fakirlere dağıtırdı. Bir peygamber olmasına rağmen çok mütevazı idi.

Mekke’nin fethinde yanına gelen ve korkusundan titreyen bir bedeviye;

“Korkma, ben de güneşte kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum.” 1

Buyuracak kadar alçak gönüllüydü. Ebû Hureyre (ra) anlatıyor:

“Bir savaşta, kâfirlerin yok olmaları için beddua etmesini istedik.” Bunun üzerine şöyle buyurdu: “Ben lânet etmek, insanların azap çekmesi için gönderilmedim; rahmet için gönderildim.” 2  

Peygamberimizin (sav) rahmet ve merhametine dair Kur’ân’da meâlen şöyle zikredilmiştir:

“Biz seni, ancak âlemlere rahmet için gönderdik.” 3  

"Şânım hakkı için, size kendinizden öyle (izzetli) bir peygamber geldi ki, sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir; size düşkündür, mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir" 4 

Peygamberimizin (sav) şefkat ve merhametine bir örnek de Taif seferinde maruz kaldığı kötü muamele ve çirkin saldırılara karşı takındığı tavırdır. Taifliler, iki cihan saadetine kavuşmaları için Peygamberimiz (asm)’ın yaptığı çağrıya olumsuz cevap verdiler. Bununla da kalmayıp, beldelerinde misafir olarak bulunan İki Cihan Güneşi (asm)’a ve Hz. Zeyd (ra)’a karşı ayak takımını, sokak gençlerini ve köleleri kışkırtarak taşa tutturdular. Resûlullah (asm)’ın mübarek ayakları kana bulandı. Taşların açtığı yaraların acısı yürümesine engel olur hale geldi. Hz. Zeyd’in bütün çabalarına rağmen Peygamber Efendimizi (sav) kan revan içinde bıraktılar. Bu olay üzerine Rabbimiz, Habîbinin yanına Cebrail (as)’ı gönderdi. Cebrail (as), bir bulutun içinden Peygamberimize seslendi:

“Şüphesiz Allah, kavminin sana neler söylediğini işitti. Sana şu dağlar meleğini gönderdi. Kavmin hakkında dilediğini yapmak üzere ona emredebilirsin.”5 

Fakat, şefkat ve rahmet kaynağı, Kur’ân’ın ifadesiyle “Âlemlere rahmet olarak gönderilen” O mübarek Resûl’ün arzusu başka idi. Emrine âmâde olduğunu bildiren dağlar meleğine Peygamberimiz şöyle karşılık verdi:

“Hayır, ben böyle bir şey istemem, istediğim tek şey, Hakk Tealâ’nın bu müşriklerin neslinden, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibâdet edecek bir nesil ortaya çıkarmasıdır.”

Sevgili Peygamberimiz, kendisi güzel ahlak sahip olduğu gibi güzel ahlâka sahip olanları da sever ve insanlara güzel ahlâkla muamele edilmesini isterdi.

Peygamberimiz (sav); “Din güzel ahlâktır.” Diğer bir hadîslerinde ise şöyle buyurmuşlardır:

“Ben, (başka değil, sadece) (iyi), güzel ahlâkı tamamlamak (uygulamak) için gönderildim.” 6 

Evet, din güzel ahlâktır. En güzel ahlâka sahip olan zât da, insanlara her yönüyle en mükemmel örnek, en büyük rehber olan Hz. Muhammed’dir (sav).

Sadece bütün ümmet değil, hatta bir kısım düşmanları dahi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asm) güzel ahlâkını itiraf etmişlerdir. “Evet fazilet odur ki düşmanları dahi kabul etsin.”

Peygamber Efendimiz (sav) hem ahlaken hem de sima itibarıyla en güzel, en mümtaz bir şekilde yaratılmıştır. Ahlâkının güzelliği yüzüne aksediyordu. Siması, davranışları, sözleri birbirine paralellik arz ediyordu. Mübarek yüzünü görenler, tatlı sözünü işitenler, güzel davranışına maruz kalanlar, hemen peygamberimize karşı bir sevgi, bir muhabbet beslemeye başlıyorlardı. Hatta güzel ahlâkı yüzünde o derece aksediyordu ki, Medine Yahudilerinin ünlü âlimi Abdullah bin Selam, Medine’ye yeni gelen Peygamberimizin (sav) yüzünü gördüğünde: “Bu sîmada yalan olamaz. Gerçekten bu bir peygamberdir.” diyerek Müslüman olmuştur.

Peygamberimizin (sav) ahlâkı Kur’ân ahlâkı idi. Hz. Âişe ve sahâbeler Hz. Peygamberi (sav) tarif ettikleri zaman şöyle derlerdi:

“O’nun ahlâkı Kur’ân ahlâkı idi.”7

Yani Kur’ân’ın beyan ettiği güzel ahlâkın en güzel örneği Hz. Muhammed'dir (sav). Kur’ân’ın emrettiği güzel ahlâkı en önce yaşayan, hayatına geçiren, ondan sonra insanlara ders veren ve güzel ahlâk üzerine yaratılan O’dur. Peygamberimiz (sav), kendisini Allah’ın en güzel bir edep ile edeplendirdiğini beyan etmiştir. Cenâb-ı Allah da Kur’an’da onun bu yüce ahlakını, şu şekilde överek tüm insanlığa örnek ve model göstermiştir:

Ve muhakkak ki sen, gerçekten yüce bir ahlâk üzerindesin!8

  1. İbn Mâce, Et I'me,30

  2. İbn Hanbel, II, 381

  3. Enbiya Suresi 21/107

  4. Tevbe Suresi 9/128

  5. Buhâri, Bed'ü'l -Halk 7

  6. Müslim, Müsâfirin, 139, hadis no: 746

  7. Kalem Suresi 68/4


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız