Soru

Orucun Fazileti ve Sünnetleri

Hem Ramazan ayı ile alakadar sünnetler hem de orucun sünnetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Ramazan ayının ve orucun faziletleri hakkında bir izah yapar mısınız?

Tarih: 20.04.2021 15:56:39
Okunma: 964

Cevap

Büyük İslâm İlmihalinde oruca iad sünnet ve müstehab olan haller aşağıdaki şekilde sıralanmışlardır. Bunlar aynı zamanda ramazana aid sünnetlerdir.

Oruç tutacak kimsenin sahur yemeği yemesi müstahabdır. Bunun vakti, gecenin sonudur. Alimlerden Ebu'l-Leys'e göre, gecenin son altıda biridir. Sahur yemeği, insana oruç için kuvvet verir. Sahurun geciktirilmesi müstahab ise de ikinci fecrin doğup doğmadığından şübhe edilecek bir zamana kadar geciktirilmesi mekruhtur. 
  Sahur, seher vaktinde yenecek yemektir. Bu yemeği yemeğe "Sahur Yemek" denir. Seher de, ikinci fecirden biraz öncesine kadar olan vakittir.

1- İftarı acele yapmak, yani akşam namazından önce oruç açmak müstahabdır. Böylece oruç hali, namazda kalbin huzuruna engel olmaz. Fakat hava bulutlu olunca, iftar için acele edilmez, ezan okunmuş olsa bile... Minare gibi çok yüksekte bulunan kimse, güneşin batışını görmedikçe iftar edemez. Aşağıda bulunanların güneşin batması ile iftar etmeleri ona tesir etmez.

2- Akşamleyin iftar ederken şöyle dua (*) yapılması sünnettir:
Şöyle de dua (**) edilir:

(*)
”أَللَّهُمَّ لَكَ صُمْتُ وَبِكَ آمَنْتُ وَعَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ وَعَلَى رِزْقِكَ أَفْطَرْتُ وَصَوْمَ الْغَدِ مِنْ شَهْرِ رَمَضَانَ نَوَيْتُ فَاغْفِرْلِي مَا قَدَّمْتُ وَمَا أَخَّرْتُ“

 Anlamı: "Allah'ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana iman ettim, sana güvendim, senin rızkınla iftar ettim (orucumu açtım). Ramazan ayının yârinki gününü oruç tutmaya da niyet ettim. Artık benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla..."

”يَا وَاسِعَ الْمَغْفِرَةِ اِغْفِرْلِى وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ“

(**)
 Anlamı:
"Ey bağışlaması bol olan Rabbim! Beni, ana-babamı ve mü'minleri hesab gününde bağışla...

3- Orucu hurma gibi tatlı bir şeyle açmak mendubdur.

4- Oruçlu kimsenin, yakınlarına ve fakirlere fazlaca yardımda bulunması müstahabdır.

5- Oruçlunun mümkün olduğu kadar gece ve gündüz Kur'an okumak, zikir yapmak, Peygamberimize Salat ve Selam getirmek ve ilimle uğraşmak suretiyle meşgul olması müstahabdır.

6- Oruçlunun boş ve yararsız sözlerden dilini tutması da müstahabdır. Gıybetten, söz taşımadan kaçınmak ise her zaman vacibdir. Ancak bu kaçınmanın gerekliliği Ramazan’da daha çok kuvvet kazanır.
7- Oruçlu için İtikaf da müstahabdır. İleride anlatılacaktır.

8- Ramazan orucunu tutmaya engel olacak derecede bedene takatsizlik verici işlerde bulunmak caiz değildir. Öğleye kadar çalışıp sonra dinlenmelidir. Mümkün bazı işleri, ücret karşılığında başkasına gördürmelidir.
  Sonuç olarak denir ki, kesin bir zaruret bulunmadıkça, insanın kendisini pek ağır işlerle yorarak oruç tutamaz hale getirmesi caiz görülemez.[1]
 

İkinci sorunuz için:

Bilindiği üzere oruç İslam’ın beş temel şartından birisidir. Bir ayet-i kerimede mealen  

"Ey îmân edenler! Sizden evvelkilere farz kılındığı gibi, oruç tutmak (sizin de) üzerinize farz kılındı; tâ ki (günahlardan) sakınasınız."[2] buyurulmaktadır.

Ayrıca orucun fazileti ve kazandırdığı sevaplar ile ilgili Peygamber Efendimiz (a.s.m) birçok hadis zikretmiştir. Onlardan bazılarını aşağıya alıyoruz:

“Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.”[3]

"Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar."[4]

“Allâh rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allâh Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.”[5]

Ebu Ümame’den aktarıldığına göre; Ey Allah`ın Resulü dedim, bana öyle bir amel emret ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükafatlandırsın." "Sana" dedi, "orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur."[6]

"Cennette Reyyan denilen bir kapı vardır. Oradan sadece oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez."[7] 

"Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz."[8]

"Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur."[9]

Peygamber Efendimiz'e (a.s.m) "Ramazan’dan sonra hangi oruç efdaldir?" diye sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Ramazan’ı tazim için Şa`ban!" Tekrar soruldu: "Hangi sadaka efdaldir?" "Ramazan’da verilen!" cevabını verdi.[10]

“Kim Ramazan ayında işçisinin işini hafifletirse, Allah onu bağışlar ve cehennem ateşinden âzat eder."[11]

“Oruç bir kalkandır. Oruçlu kötü söz söylemesin. Kendisiyle itişmek ve dalaşmak isteyene ‘ben oruçluyum, ben oruçluyum’ desin ve onunla dalaşmasın.”[12]

Yukarıda aktarılan hadislerden de anlaşıldığı üzere orucun ve Ramazan’ın birçok faziletleri vardır. Hadis kitaplarının oruçla ilgili bölümlerinde bunlar detaylı bir şekilde bulunmaktadırlar.

Ayrıca aşağıdaki linklere bakabilirsiniz:

https://risale.online/soru-cevap/oruc-tutmanin-faydalari

https://risale.online/soru-cevap/oruc-ve-nefis-terbiyesi

https://risale.online/soru-cevap/orucun-toplum-hayatina-bakan-faydasi

 

 


[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, Bilmen Basım ve Yayınevi, İstanbul, 1992, 280-281.

[2] (Bakara, 2/183.

[3] Buhârî, “Savm”, 6.

[4] Tirmizi, “Cihad”, 3.

[5] Buhârî, “Cihâd”, 36.

[6] Nesâi, “Siyam”, 43.

[7] Buhârî, “Savm”, 4.

[8] Tirmizi, “Savm”, 82. ; İbn Mace, “Siyam”, 45.

[9] Buhârî, “Savm”, 5.

[10] Tirmizi, “Zekât”, 28. 

[11] et-Tergib ve’t-Terhib, 2:94-95.

[12] Buhârî, “Savm”, 2.


Yorum Yap

Yorumlar