Mesela ölünün arkasından yasin okumak ölünün günahlarının affına ve sevaba nail olmasına vesile olurmuş. Peki ya yakınları yoksa o kişinin başkaları kadar yasin okuyacak sevenleri yoksa o insanın durumu ne olur? Allah o insana arkasından yasin okuyacak birilerini bile nasip etmemiş mi oluyor acaba ?
Vefat eden kişi, dünyada kimsesi kalmamış olsa dahi diğer Müslümanların dualarından istifade eder. Zira bütün mü’minler, başta namazlarında olmak üzere hatim dualarında, yemek dualarında ve farklı ibadetlerinden sonra bütün Müslümanlara dua etmektedirler. Mesela her bir mü’min namazında “Rabbena” duasını okurken şöyle dua etmektedir:
رَبَّنَا اغْفِرْلِى وَلِوَالِدَىَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
“Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.”
Hem amel defterinin kıyamete kadar açık kalmasına vesile olan makbul ibadetler vardır. Bu hususta Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsan ölünce amel defteri kapanır. Ancak şu üçü bundan müstesnadır: Sadaka-i cariye,[1] faydalı ilim ve kendisine dua eden salih evlat bırakan"[2]
Yine başka bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurur:
"Şu yedi şeyi yapan, öldükten sonra da devamlı sevap kazanır:
1- İlmi bir eser yazan,
2- Bir çeşme yapan,
3- Bir su kuyusu açan,
4- Bir hurma ağacı diken,
5- Bir mescid bina eden,
6- Bir Mushaf yazan,
7- Öldükten sonra kendisine dua edecek salih bir evlat yetiştiren.[3]
Hem hayatı boyunca Kur’ân ve sünnete göre amel eden kişilere Kur’ân’ın ve Peygamber Efendimizin (sav) şefaatçi olacağıyla ilgili çok hadisler bulunmaktadır.
Demek öldükten sonra akasında ailesinden kimsesi olmasa da mü’minler adedince kardeşleri vardır. Hayatta iken yaptığı makbul işleri vardır. Hiç kimse olmasa, rıza dairesinde hayat geçirmiş olan merhametli Rabbi vardır. Telaşa gerek yoktur. Hayatta iken hayırlı amelleri çoğaltmak için gayret etmek gerektir.
Bizler de dua ederken vefat eden umum ehli imanı niyet ederek dua etmeli, onların da hissedar olmalarına vesile olmaloyız.
Örneğin okunan hatimleri ve sureleri bağışlama yaparken şöyle makbul ve geniş duayı yapabiliriz;
Yâ Rabbenâ! Okuduğumuz Kur’ân hatminden /surelerden hâsıl olan sevâbı, hem onun tilâvetinden hâsıl olan nûru Peygamber Efendimiz Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın rûhuna hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!
Hem O’nun, nebî ve resûl kardeşlerinin ruhlarına salât ü selâm ile ayrı ayrı hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!
Hem O’nun âl ve evlâdına, vâlidelerimiz olan muhterem zevcelerine, ashâbına, etbâına, mübârek nesillerinin ruhlarına hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi! Hem onların cümlesinden râzı ol!
Babalarımız, analarımız, erkek ve kız kardeşlerimiz, evlâdlarımız, akrabâlarımız, sevdiklerimiz ve arkadaşlarımızdan vefât etmiş olanların ruhlarına da ayrı ayrı hediye eyledik, vâsıl eyle yâ Rabbi!
Hem nesli kesilmiş, kimsesi kalmamış bütün mü’min ve mü’minelerin, müslim ve müslimelerin ruhlarına da hediye eyledik vasıl eyle ya Rabbi!
Hem üstadlarımızın ruhlarına, meşâyıhımızın ruhlarına, hayır ve hasenât sâhiblerinin ruhlarına, hem bütün mü’min ve mü’minelerden, müslim ve müslimelerden vefât edenlerin ruhlarına, hayatta bulunanların rûhâniyetlerine hediye eyledik, sen vâsıl eyle yâ Rabbi! Âmin.
[1] Hayrı, sevabı devamlı olan sadaka. Sevabı öldükten sonra da devam eden hayırlı ameller. (Kur'an ve iman hizmetinde bulunmak, cami, sebil, çeşme, köprü ve medrese yaptırmak gibi.)
[2] Müslim, Vasiyyet 14. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vasâya 14; Tirmizi, Ahkâm 36; Nesâî, Vasâyâ 8.
[3] Beyhaki, Ebu Davud