İnsanlar için en acı bir olay olan ölümde, güzel görülebilecek yönler var mıdır?

Allah’ın yarattığı her şeyde bir güzellik vardır. Ölümün dış görünüşü gayet soğuk ve çirkin olmakla beraber, mümin insanlar için aslında ölümde çok büyük nimetler ve güzellikler vardır.

Birincisi: Ölüm, hayatın ağır vazifelerinden kurtulmak ve kabrin öbür tarafındaki dost ve sevgililere kavuşmaktır.

İkincisi: Dar ve sıkıntılı, dünya zindanından kurtulup; geniş, mutlu, ızdırabsız,  sonsuz bir hayata ve hakiki sevgili olan Cenab-ı Allah’ın rahmet dairesine girmektir. Üçüncüsü: İhtiyarlık gibi hayatı ağırlaştıran birçok sebep vardır ki; ölümü, hayattan çok üstün bir nimet olarak gösterir. Meselâ: Sana ızdırab veren pek ihtiyar olmuş ana ve baban ile beraber, dedenin dedeleri sefil halleriyle senin önünde şimdi bulunsaydı; ölümün ne kadar nimet olduğunu anlardın. Dördüncüsü: Uyku nasıl ki bir rahat, bir rahmet, bir istirahattir; hususen musibetzedeler, yaralılar ve hastalar için. Öyle de uykunun büyük kardeşi olan ölüm dahi, musibetzedelere ve intihara sevk eden belalarla müptela olanlar için tam bir nimet ve rahmettir. Fakat bütün bu nimetler hidayet üzere olanlar içindir. Dalalette olanlar için ise ölüm, azab içinde azabdır. (Bkz. Mektubat, 1. Mektub)