Peygamber Efendimizin (sav) mübarek kabrinin çalınma girişimi ve Nureddin Zengi'nin bunu engellemesi hadisesi nasıl olmuştur?
Rastladığımız kaynaklarda kıssada ufak değişiklikler olsa da özetle şöyledir;
“Nureddin Mahmud b. Zengî, çocukluğundan beri teheccüdü (gece namazını) kaçırmazdı. Ne kadar yorgun olursa olsun mutlaka gece kalkar teheccüd namazını kılardı. Yine bir gece uyanan Nureddin Mahmud b. Zengî, önce bir miktar Kur’an-ı Kerim okuduktan sonra, tadına vara vara teheccüd namazını kılıp, akabinden Allah Rasülü’nün yaptığı gibi sağ elini yastık yaparak, tatlı bir uykuya daldı.” Sultan Nureddin Mahmud, 1162 yılında aynı gece teheccüt namazı ile sabah namazı akabinden sonra iki defa Resulullah'ı rüyasında görür. Bu rüyanın bir sadık rüya olduğu rivayet olunur. Peygamber Efendimiz O'na “Hücre-i saadette bulunan mübarek naşının kaçırılmak üzere olduğunu söylüyor. İki de adam yüzü gösterip işaret ediyor.” Bu sadık rüyayı sabah kalkıp Veziri Cemaleddin başta olmak üzere devrin âlimlerine anlatan, Nureddin Mahmud b. Zengî, bahsi geçen rüyanın tabirden sonra alınan müşterek kararla hemen Medine-i Münevvere'nin yolunu tutmuşlardır. Resulullah'ın mezarı üzerinde kötü teşebbüsleriyle Peygamber Efendimiz'in mübarek naaşını Avrupa'ya kaçırmak için Endülüs'ten görevli olarak gelen iki Cizvit rahibini teşhis ettikten sonra, sorguluyor, kazılan tünel ve suçluların itirafları üzerine onları infaz ettirdi. Bunun üzerine, Peygamberimiz (sav)'in kabrinin çevresinde derin hendek kazdırdı ve bu hendeği kurşun eriterek doldurdu. Böylece kabr-i Saadet, çepeçevre kurşunla muhafaza altına alınmış olduğu rivayet edilir. [1]
[1] Ebû Şâme, Ebü’1-Kāsım (Ebû Muhammed) Şihâbüddîn Abdurrahmân b. İsmâîl b. İbrâhîm el Makdisî. Kitâbü’r-Ravzateyn fî ahbâri’d-devleteyn en-Nûriyye ve’s- Salâhiyye, Şerh ve İlgiler: İbrahim Şemseddin, Beyrut: Dârü'l-kütübi'l-ilmiyye, 2002, c.3, s. 253-254; Mustafa Eğilmez, “Musul ve Halep Atabeyi Nureddin Mahmud”, Türkler Ansiklopedisi, s.832.