Hanefî mezhebindeki hâkim görüşe göre akıl-bâliğ olan kadın, aynen erkek gibi, velisinin aracılığına ihtiyaç duymaksızın evlenebilir. Ancak dengi olmayan bir erkekle evlenmişse velisi bu evliliği feshettirebilir. İmam Muhammed’e göre ise evliliğin geçerliliği için velinin onayı da şarttır.1 Fakat diğer üç mezhep ise bulûğa ermiş de olsa kadının ancak velisi tarafından evlendirilebileceği hususunda fikir birliği içindedir.2 Diğer üç mezhebin bu yönce kanaat belirtmelerinin sebebi şu hadislerdir:
“Velî (izni) olmadan nikâh olmaz.”3
“Hangi kadın velîlerinin izni olmadan (kendi kendine) nikâhlanırsa, nikâhı geçersizdir. Eğer erkek o kadınla beraber olmuşsa, bunun karşılığı olarak ona mehir vermesi gerekir. Eğer (velîler) anlaşamazlarsa, velîsi olmayanın velîsi yetkili mercidir.”4
Bu mezhepler bu hadisleri ve benzeri hadisleri mutlak olarak değerlendirmekte ve kızların -rızaları alınsa bile sadece velileri aracılığıyla evleneceklerini söylemektedirler.5 Hanefîler ise bu hadisleri tam ehliyetli olmayan kız ve kadınların ancak velileri aracılığıyla evlenebilecekleri şeklinde yorumlamaktadırlar.6
Evlenmenin Unsur Ve Şartları: Geçerli bir evliliğin yapılabilmesi o evlilikte birtakım unsur ve şartların bir araya gelmesi ile mümkün olur. Bu unsur ve şartlardan birinin eksik olması evliliğin ya hiç doğmamasına veya eksik doğmasına yol açmaktadır. Bu unsur ve şartları şu alt gruplara ayırarak incelemek gerekir.
İrade Beyanı: Aralarında evlenme engeli bulunmayan bir erkekle bir kadının veya temsilcilerinin hukuken geçerli iradelerini birbirine uygun biçimde açıklamalarıyla (icap ve kabul) nikâh akdi meydana gelir.
Ehliyet ve Veli: Nikâh akdine gerek kendisi gerekse velâyet veya vekâlet ilişkisine dayanarak başkası adına katılan kişinin cumhura (halka) göre âkıl ve bâliğ, Hanefîler’e göre temyiz gücüne (insanın söz ve davranışlarının sebep ve sonuçlarını idrak edebilme ve bu idrake uygun biçimde iradesine) sahip olması gerekir.
Evlenme Engelinin Bulunmaması: Belirli derecedeki kan, süt ve kayın (eşin annesi, babası, kardeşi) hısımlığı devamlı evlenme engeli niteliğindedir. Din farklılığı, kadının evli olması veya iddet süresi içinde bulunması gibi durumlar geçici evlenme engelleri kabul edilir, bunlar devam ettiği sürece belirtilen kimselerle evlenmek yasaktır.
Şahitler: Nikâha şeklî akid karakteri veren husus evlilik akdinin sıhhati için iki erkek veya bir erkek iki kadın şahitin hazır bulunmasıdır.
İkrahın (Zorlamamanın) Olmaması: Hanefîler'in dışındaki mezheplere göre nikâhta herhangi bir zorlamanın, bir diğer ifadeyle ikrahın (zorlamanın) olmaması da bir sıhhat şartıdır. Dolayısıyla ikrahla yapılan akid sıhhat şartlarının eksikliği sebebiyle geçersiz (fâsid) bir akiddir.
Evlenmenin Gizlenmemesi: Bu şart sadece Mâlikîler tarafından ileri sürülmüştür. Onlara göre şahitlerle anlaşarak yapılan evlenmenin gizlenmesi ve etrafa duyurulmaması sıhhat şartlarına aykırıdır.
Denklik: Evlenecek eşler arasında dinî, iktisadî ve sosyal bakımdan bir denkliğin olması kastedilir.
Bedîüzzamân Hazretleri evlilikte denklik hususuna şu şekilde izah getirmiştir:
Şer'an koca, karıya küfüv olmalı, yani birbirine münasib olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimmi diyanet noktasındadır. “Ne mutlu o kocaya ki; kadınının diyanetine bakıp taklid eder, refikasını (hanımını) hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur. Bahtiyardır o kadın ki; kocasının diyanetine bakıp "Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim" diye takvaya girer.”7
Merginânî, Hidaye, III, 31-33; Aliyyü’l-kârî, Fethu bâbi’l-‘inâye, II, 30).
Heyet, Fetvalar, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara 2018, s. 426
Tirmizî, Nikâh, 14.
Ebu Davud, Nikâh, 18-19
Şâfiî, el-Ümm, VI, 35; Sahnûn, el-Müdevvene, II, 118; İbn Hazm, el-Muhallâ, IX, 451; İbn Kudâme, el-Muğnî, IX, 34
Heyet, Fetvalar, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ankara 2018, s. 426
Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, Hayrât Neşriyat, Isparta 2015, s. 207