Namazda huşu nasıl sağlanabilir? Bediüzzaman Hazretleri, namazda huşu hakkında herhangi bir şey söylemiş midir?
Huşunun manası, namaz esnasında, huzur, sükûnet ve edeb duygusu içinde olmak demektir. Kalben Allah’a karşı acz ve tevazu içinde olmak, Allah’dan başka düşüncelere iltifat etmemek, fiilen de namazda yapılması yasak olan, etrafa bakınmak, kaşınmak gibi hareketleri terk etmek demektir.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, huşuun ibadetin esası olduğunu şöyle beyan eder:
“Ubudiyetin (ibadetin) ise sırr-ı esası (asıl manası); niyaz, şükür, tazarru' (yalvarma), huşu', acz, fakr, halktan istiğna cihetiyle o hakikatın kemaline mazhar olur.” (29. Mektub)
Huşunun hakkıyla elde edilmesi ancak, daima huzur-u ilâhî’de bulunduğunu tam bilmekle olur. Bunun çaresini Risale-i Nur, iman-ı tahkikiyi ve ihlası elde etmek olarak gösterir:
Üstad Bediüzzaman İhlâs Risalesi’nde bunu şöyle anlatır:
“İman-ı tahkikînin kuvvetiyle ve marifet-i Sânii (Allah’ı tanımayı) netice veren masnuattaki (ilâhi sanatlardaki) tefekkür-i imanîden gelen lemaat (nurlar) ile bir nevi’ huzur kazanıp (huzurda olduğunu fark edip), Hâlık-ı Rahîm'in hazır ve nâzır olduğunu düşünüp, ondan başkasının teveccühünü (ilgisini) aramayarak; huzurunda başkalarına bakmak ve başkalarından meded aramak o huzurun edebine muhalif (zıt) olduğunu düşünmekle o riyadan kurtulup ihlası kazanır.” (21. Lem’a)
Bundan başka daima helal lokma yemek ve boğazdan haram geçmesine meydan vermemek de çok önemli bir şart olarak vurgulanır.
Rivayet göre İmam-ı Nakşibend Hazretlerine namazda huşu nasıl sağlanır diye sorulduğunda şöyle cevab vermiştir:
“Helal lokma yiyeceksiniz. Huzur ile abdest alacaksınız ve namaza başlarken iftitah tekbirini kimin huzuruna durduğunuzu bilerek, düşünerek söyleyeceksiniz.”