Bazı kimseler, namaz kılan birisi hakkında, "Falan da namaz kılıyor ama şöyle şöyle yakışıksız işler de yapıyor" diyerek namaza soğuk bakıyorlar. Bunlara nasıl cevap vermeliyiz?
Bu gibi kimselerin asıl problemi iman zayıflığı ve bazı günahlara mübtela olmalarıdır. Bu iki temelde düzelme sağlanmadıkça bu noktada da düzelmeleri zordur.
Bu sebeble, doğrudan bu iddialarına cevab vermek yerine Allah ve ahiret inancını artırıcı, dünyanın geçiciliğini gösterici konular üzerinde öncelikle durmak gerekebilir.
Eğer insaflı olduğunu düşünüyorsak ona, "O adam namaz kılmayı başarmış ama bahsettiğin kötü huyları bırakmayı henüz başaramamış. Yapması gereken sence namazı mı bırakması, yoksa kötü huylarını mı terk etmesi?" diye sorarak kendisinin "namazı değil o kötü huyları bırakması" demesini sağlayabiliriz.
Eğer, "O namazın ona hiç faydası olmamış ki! Kılsa ne olur, kılmasa ne olur?" derse, "Hayır o kimse namaz kılmasa idi şu ankinden daha fazla kötülükleri olurdu. Çünkü namaz Allah'ın huzuruna durmak olduğundan herkesi az ya da çok kötülüklerden muhakkak uzaklaştırır." deriz.
Ayrıca, "Kusursuz insan var mı? Belki başkalarına sorsan onlar da bizim hangi kusurlarımızı söyleyecekler?" deyip kibarca karşımızdakine kendi kusurlarını hatırlatarak namaz kılan o kimseye tepeden bakışını kırabiliriz.
Bununla beraber, başta dediğimiz gibi, bu gibi laflar daha derindeki başka manevi hastalıklardan kaynaklandığı için asıl o hastalıklara yönelik şeyler söylense daha uygun olur.
Bir de bu kimse daha sonra karşılaşabileceğimiz bir kimse ise, söylenecek her şeyi o sohbette söylemeye çalışarak değil, uzun vadede bizimle bu sohbeti devam ettirmesini sağlayacak cazib bir tarz takib edip zamanla değişmesini sağlamak çok daha etkili ve netice alınacak bir yoldur.
Hadis-i şerifte "Acele şeytandandır" denilmiştir. İçimizdeki acelecilik duygusuna hakim olup bazı şeyleri zamana yaymakla çok daha iyi neticeler alınabilir ve alınmaktadır. Bunun için de o kişinin bizimle sohbetten lezet almasını sağlamak gerekir.
Hem kendi içimizdeki niyeti de kontrol etmek faydalı olacaktır. Eğer nefsimiz karışıp öncelikli olarak tartışmada galip gelmek niyetiyle konuşursak, "kalbden kalbe yol vardır" kaidesiyle karşımızdaki adam da bunu hissederek o da sırf altta kalmamak için konuşmaya başlayacaktır.
Ama biz niyetimizi, Allah rızası için o adamı bulunduğu olumsuzluklardan kurtarmak olarak seçer galib gelme telaşı ile konuşmazsak, o adam yine bunu hissedecek ve onun hayrına konuştuğumuzu çabuk anlayacaktır. Bu da onu insafa getirerek daha çabuk anlaşmaya sebeb olacaktır inşaallah...