19. Mektupta geçen Peygamber efendimizin (asm) 20 nev mucizesi nedir?
Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri, 19. Mektub’un Üçüncü Nükteli İşareti’nde[1] mana olarak kısaca şöyle demektedir:
Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Efendimizin mucizeleri çok çeşitlidir. Peygamberliği umumî ve genel olduğu için, kâinattaki varlık çeşitlerinin çoğuyla alakalı bir mucizesi vardır. Zira Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Allah u Teâlâ Hazretleri’nin en büyük yaveri ve memurudur. Yer yüzünü şereflendirip insanlık âlemine Peygamber olarak gönderilmiştir. Yanında bütün kâinattaki varlıkların hakikatlerini ve vazifelerini bildirip gösterecek İslâm nimetini hediye getirmiştir. Hz. Peygamber’in (sav) bu manevi hediyesine karşılık; taştan, sudan, ağaçtan, hayvandan, insandan tutalım, tâ aydan, güneşten, yıldızlara kadar her topluluk, kendilerine mahsus özel dilleriyle ve ellerinde birer mu‘cizesini taşıması ile, Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın peygamberliğini alkışlamış ve üzerlerinde görünen mucizelerle O’na (sav) ‘Hoş geldin’ demişlerdir.
Sevgili Peygamberimizin (sav) bütün mucizelerini anlatmak için ciltlerle yazı yazılması gerektiğini söyleyen Hz. Üstad, İslâm âlimlerinin Hz. Peygamberin peygamberliğinin delillerine yönelik çok detaylı eserleri olduğunu ifade eder. Ve bu 19. Mektub isimli eserinde, Hz. Peygamberin peygamberliğinin delillerini özet olarak şöyle sınıflandırır:
Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm’ın peygamberliğinin delilleri öncelikle iki kısma ayrılır. Birisi, ‘irhâsât' denilen, peygamberlikten önce ve doğumu esnasında ortaya çıkan hârikulâde hallerdir. İkinci kısım ise diğer peygamberlik delilleridir.
Bu ikinci kısım da iki kısımdır.
Biri, ondan sonra, fakat peygamberliğini tasdik edip doğrulayan harika olaylardır. İkincisi, asr-ı saadetinde yani yaşadığı dönemde sahip olduğu harikalardır.
Şu ikinci kısım dahi iki kısımdır.
Biri, zâtında, sûretinde, ahlâkında ve kemâlâtında açıkça görünen peygamberlik delilleri. İkincisi, âfâkî, hâricî şeylerde yani çevresinde ve dış dünyasında görünen mu‘cizelerdir.
Şu ikinci kısım dahi iki kısımdır.
Biri, manevî ve Kur’ânîdir. Diğeri, maddi ve varlıklarla ilgilidir.
Şu ikinci kısım dahi iki kısımdır.
Biri, Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Peygamberlik davasıyla ortaya çıktığı vakit, kâfirlerin inadını kırmak veya mü’minlerin iman kuvvetlerini artırmak için meydana gelen hârikulâde mu‘cizelerdir. Şakk-ı kamer (Ayın ikiye yarılması mucizesi) ve parmağından suyun akması ve az yemekle çokları doyurması ve hayvan, ağaç, taşın konuşması gibi yirmi nevi‘ yani yirmi çeşit varlığın ve bu varlıkların da kendi içinde pek çok farklı fertlerinin üzerinde görünen mucizelerdir.
İkinci kısım, istikbâlde yani gelecekte olacağını haber verdiği hâdiselerdir ki, Cenâb-ı Hakk’ın bildirmesiyle haber vermiş. Haber verdiği gibi de doğru çıkmıştır.
19. Mektub’da bahsedilen 20 çeşit mucizeden bazıları ana başlıklar halinde şunlardır:
19. Mektub’daki ilgili kısım mütalaa edildiğinde diğer kısım mucizeler de pek çok örneklerle beraber görülecektir.
[1] bak. Osmanlıca Zülfikar Mecmuası, 228,229