Kur’ân-ı Kerîm’de iki yerde Kur’ân için “Mecîd” sıfatı kullanılır:
“Kâf. Şerefli Kur’ân’a andolsun ki..."1
“Hayır! O şerefli Kur’ân’dır..."2
Buradaki mecîd kelimesi, “şerefli, üstün, azametli, çok hayır barındıran” anlamındadır. Yani Kur’ân, içerdiği hidayet, hikmet, bereket ve yücelik sebebiyle “mecîd”dir.
Esmâ-i Hüsnâ’da geçen el-Mecîd ismi ise, “zatında yüce, sıfatlarında kâmil, ihsanı bol, şerefi ve azameti sonsuz olan” demektir.
Dolayısıyla Kur’ân’ın “mecîd” oluşu, Allah’ın “el-Mecîd” ismine dayalı bir yüceliğin yansımasıdır; ama bizzat Allah’ın isminin Kur’ân’a taşınması değildir.
Kâf, 50/1
Bürûc, 85/21