TOKİ’den Ev Almak Caiz mi?
Vehbe Zuhayli dört mezhebe dair kitabında bey’ül mechul (mal veya fiyatı belli olmayan alış-veriş) bölümünde şunu söyler:
Hanefi Mezhebine göre, satılan mal veya alınacak fiyat, cehalet-i fahişe kapsamında ise yani iki tarafın tartışmalarını netice veriyorsa o alış-veriş fasittir. Çünkü bu alış-veriş malı teslim etmeye ve bedelini almaya engel olur. Alış-veriş ile istenilen maksat gerçekleşmemiş olur.
Eğer bu cehalet, cehalet-i yesire yani iki tarafın tartışmalarına sebep olmayacak derecede ise o alış-verişi bozmaz. Zira malın teslim edilmesine ve bedelin de teslim alınmasına engel olmadığından alış-veriş ile kastedilen netice gerçekleşir.”[1]
Abdurrahmân el-Cezîrî de dört mezhebe dair kitabında[2] bu meseleyi aynen anlatmıştır.
Bu meselede ihtilafın olmadığı ve bütün ulemanın bunu ittifakla kabul ettiği bazı kaynaklarda bulunmaktadır.[3]
Bu hükme göre baktığımızda enflasyona, beyaz eşyaya, memur maaşına ve TEFE TÜFE’ye göre endeksli alış-verişlerde bir beis görülmüyor. Zira herhangi bir tarafın aldanması veya zarara girmesi söz konusu değildir. Belki bu şekilde her iki tarafın da hakları muhafaza ediliyor. Eğer enflasyon oranı %80 veya %100 artmış olsa bile yine de alıcı aldatılmamıştır. Çünkü alıcının da malının değeri o nisbette artmış olur. Şu anda devletimizin TOKİ aracılığıyla sattığı konutlar da buna göre gerçekleştiğinden bir sıkıntı görülmüyor.
Bir husus daha vardır ki; İbni Abidin Reddü’l-Muhtar’ın önsözünde buyuruyor ki “Avamın mezhebi olmaz. Onun mezhebi, müftüsünün mezhebidir.” Buna göre avam-ı halkın, itimad edilen Halil Günenç Hoca Efendi gibi âlimlerin fetvasına göre hareket edip güvenmeleri caizdir ve onları mesuliyetten kurtarır inşallah.
Bu hususta şu anda devletin sosyal konut projesinde ödeme şartlarında “Hak sahiplerinin konutlarına ait kalan borç bakiyesi ve aylık taksitler her yılın Ocak ve Temmuz aylarında olmak üzere yılda iki kez, bir önceki 6 aylık dönemdeki Memur Maaş Artış Oranı dikkate alınarak idarece tespit edilen oranda artırılacaktır, denilmektedir. İlk dönemsel artış sözleşme imzalama tarihine göre "İdarece belirlenecektir” maddesinde söylendiği gibi artışta bir meçhuleyse vardır. Ancak bu cehalet-i fahişe kapsamında değildir. Zira devletimizin milletine zulüm edip fahiş bir artış yapmayacağına kanaatimiz var. Hükümet değişse bile hiçbir hükümet, milletin nefretine vesile olabilecek fahiş bir artış yapamaz. Farz-ı muhal yapsa da kendini bitirir. Bu şart alanın da satanın da haklarını muhafaza eder, bir durumdadır. Ve buna cehl-i yesir denir. Bu ise alış-verişe engel değildir.
Sonuç: Yapılacak artış, “memur maaşının artışı belli olduktan sonra ne kadar artış olacaksa ona göre belirlenecektir.” denilmesinin “memur maaşının artışı kadar olacaktır” denilmesinden hiçbir farkı yoktur zira her iki durumda da cehalet-i yesire az cehalet denilen bilinmemezlik vardır. O da Hanefi mezhebine göre yapılan alışverişe mani değildir.
(Muhammed Zakir Çetin)
[1] Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, Risale Yay. c. 5, s. 314-316.
[2] Fıḳhʿale’l-meẕâhibi’l-erbaʿa, (Arapça Nüsha) s. 479.
[3] https://islamweb.net/ar, fetva No: 24281.

