Kehf Suresi’nin Fazileti İle İlgili Hadisler
Berâ b. Âzib’in (r.a.) dediğine göre bir adam Kehf sûresini okuyordu, yanında da iki uzun iple bağlı bir at vardı. Derken bir bulut adamın üzerine doğru inmeye başladı. Bulut yaklaştıkça yaklaşıyordu. At bundan dolayı ürktü ve huysuzlardı. Sabaha çıkınca o zat Nebî’ye (s.a.s.) gelerek hâdiseyi anlattı. Resûlullah (s.a.s.): “O, kalbe huzur veren bir melektir, Kur’an okuduğun için inmiştir” buyurdu. [1]
“Her kim Cuma gecesi Kehf sûresini okuyacak olursa, bir nûr kendisi ile Beyt-i Atîk arasındaki mesâfeyi onun için aydınlatır.” [2]
“Kim Kehf sûresinin baş tarafları ile sonlarını okursa, bu sûre onun için tepeden tırnağa kadar bir nûr olur. Kim de tamâmını okursa, onun için gök ile yer arasında bir nûr olur.” [3]
“Kim, Kehf sûresini indirildiği gibi okursa sûre, kıyamet gününde onun için bir nûr olur.”[4]
Ebu Sa'îd (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (sav) şöyle buyurdu:
"Her kim Cuma günü Kehf Sûresi'ni okursa, o iki cuma arasını o kimse için nûr gibi parlatır." [5]
Ebü’d-Derdâ radıyallahu anh ‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kehf sûresinin başından on âyet ezberleyen kimse deccâlden korunmuş olur.”[6]
Bir rivayette ise son âyetler hususunda şöyle buyrulmuştur;
“Kim, Kehf sûresinin son on âyetini ezberlerse deccâlin fitnesinden korunur.” [7]
İbni Abbâs (ra) ve Ebû Hureyre'den (ra) rivâyet edildiğine göre, Rasûlüllâh (sav) şöyle buyurdu:
"Her kim Cuma gecesi veya günü Kehf Sûresi'ni okursa, o kişiye okuduğu yerden Mekke-i Mükerreme'ye kadar ulaşan bir nûr ihsân edilir. Bir dahaki Cuma'ya ve üç gün fazlasına kadar (yapacağı günahlar) kendisi için bağışlanır. Sabaha kadar yetmiş bin melek kendisine salât eder. Bütün hastalıklardan, özellikle karın tümörü, verem, alaca ve cüzzam dertlerinden, bir de Deccâl'ın fitnesinden kendisine afiyet verilir." [8]
Âişe'den (ra) rivâyet edildiğine göre, bir kere Rasûlüllâh (sav):
"Size, öyle bir sûre haber vereyim mi ki, azameti gökle yer arasını doldurmuştur, kendisini yazana da o kadar ecir vardır, onu Cuma günü okuyan için bir dahaki Cuma'ya ve üç gün ziyâdesine kadar (günahları) bağışlanır. Bunun üzerine Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): Uyurken onun sonundaki beş (bir rivayet on) âyeti okuyanı gecenin dilediği saatinde Allâhu Teâlâ uyandırır" buyurunca Sahâbe-i Kiram: "Buyur, yâ Rasûlellâh! dediler. "Ashâb-ı Kehf Sûresi'dir." buyurdu.[9]
Sizin dediğiniz şekilde uygulanması ile ilgili bir kaynağa rastlayamadık. Ancak bu surenin ilk on âyeti ile son on âyetini ezberlemenin fazileti hakkında yukarıda bahsedilen iki hadis ve “Kim Kehf sûresinin baş tarafları ile sonlarını okursa, bu sûre onun için tepeden tırnağa kadar bir nûr olur." Şeklindeki hadislerden istifade ile ümmet içinde bu şekilde bir uygulama ortaya çıkmış olabilir.
[1] Buhârî, Fezâil 11; Müslim, Müsâfirîn 240
[2] Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân 18
[3] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3, 439
[4] Beyhakî, Sünen, 3, 249
[5] Hâkim, el-Müstedrek, 2/368; Beyhakî, es-Sünen: 3/249; Suyûtî, ed-Dürru'l-mensûr, 9/476
[6] Müslim, Müsâfirîn, 257. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Melâhim 14; Tirmizî, Fezâilu’l-Kur’ân 6
[7] Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 446
[8] Deylemî; Zebîdî, el-İthâf: 3/291-292;Ğazâlî, el-İhyâ, 1/548; Münâvî, Feyzu'l-Kadîr, no:8929, 6/257
[9] Suyûtî, ed-Dürru'l-mensûr, 9/477; Zebîdî, el-İthâf: 3/292