Bediüzzaman Hazretlerinin ifadeleri şöyledir:
Ey kāri’! Peşinen bunu i‘tirâf ederim ki, san‘at-ı hat ve nazımda isti‘dâdımdan çok müştekîyim. Hatta şimdi ismimi de düzgün yazamıyorum. Nazım, vezin ise, ömrümde bir fıkra yapamamıştım. Birdenbire zihnime, nazma musırrâne bir arzu geldi. Sahâbelerin gazevâtına dâir kürdce “Kavl-i Nevâlâ Sîsebân” nâmında bir destan vardı. Onun ilâhî tarzındaki tabîî nazmına ruhum hoşlanıyordu. Ben de kendime mahsûs, onun tarz-ı nazmını ihtiyâr ettim. Nazma benzer bir nesîr yazdım.1
Kavl-i Nevâlâ Sîsebân destanı, Kürdçe klasikler içinde yer almaktadır. Kevlê (kevle); “Söz” veya “anlaşma” anlamına gelir. Kürtçede “söz vermek, ant içmek” gibi manalarda kullanılır. Nevala Sîsebân “Sîsebân Vadisi” demektir. Dolayısıyla “Kevlê Nevala Sîsebân” ifadesi “Sîsebân Vadisi Antlaşması”; “Sîsebân Vadisi’nin Sözü / Antı” anlamlarına gelir. Destanın içeriği, sahabe döneminde Yemen’in Sîsebân Vadisi'nde Müslümanlarla bölgedeki gayrimüslimler arasında yaşanan mücadeleleri konu alır.
Bu eser, söz konusu gazveleri derin bir duygu ve edebî bir anlatımla işler; sahabe efendilerimizin iman dolu cesaretlerini, fedakârlıklarını ve direniş ruhlarını destansı bir biçimde dile getirir.
Bediüzzaman Hazretlerinin ifadelerinden anlaşıldığına göre kendisi bu eseri okumuş ve ruhu bundan lezzet almıştır. Ve bu tarza yakın bir üslupta Lem'aat'ı kaleme almıyı istemiştir.
Kürtçe bilenler için bu eser kitapçılarda ve internet ortamlarında bulunmaktadır. Okunmasını tavsiye ederiz.
Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s. 322

