Peygamber Efendimizin (sav) teşri görevini nasıl anlamalıyız? Bu konuda âyet var mıdır? 
23. Söz 4. Noktada geçen "Belki vazifesi istidadına göre taammüldür, amel etmektir ubudiyeti fiiliyyedir" cümlesini nasıl anlamalıyız?
"Hayır ve şer Allah'tandır." Buradaki şerden kasıt kişinin kendi isteğiyle isteyip de Allah'ın yarattığı şerler midir? Allah yarattığı şerler netice itibariyle şer değil hayırdır diyebilir miyiz?
"İnsanın sureti camiasında da, küçük bir mikyasda zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ismi Rahmanın cilve-i etemmi görünüyor demektir." Risale-i Nur'da geçen bu cümleyi nasıl anlamamız gerekir?
Hz. Peygamber (sav) Mirac Gecesi Allah'ı görmüş müdür? Bir kısım rivayetler gördüğünü ifade ederken bir kısım rivayetler Allah'ın nûrunu gördüğünü ifade ediyor. Mirac hakkındaki tüm rivayetler hakkında, özellikle Hz. Aişe (ra), Hz. Abdullah b. Abbas (ra) ve İkrime'nin (ra) rivayet ve görüşleri hakkında bilgi verir misiniz?
Kaşım dağınık ve kalın olduğu için aldırıyorum. Şimdi kaşımıza şekil veren Allah olduğuna göre, kulları şekline müdahale edince yani şekil verince bu durumda şirke girilmiş olur mu? 
Hastalar Risalesi 15. Deva'da geçen; "... Öyle çok mübârek hastalıklar var ki, velâyet derecesini ölümle kazandırır. Hem hastalık, dünya aşkını ve alâkasını hafifleştirdiğinden, vefat ile dünyadan, ehl-i dünyâ için gāyet elîm ve acı olan mufârakati tahfîf eder ve bazen de sevdirir" kısmında, hastalıklar ehli dünya için olan ayrılığı nasıl hafifleştirir? Bu kısmı izah eder misiniz? 
Muhakematın başında geçen 8 emir ve 3 hakikat nedir? Kısaca maddeler halinde sayar mısınız?
Ben zamanın cemaat zamanı olduğunu biliyorum. Ancak ben evde psikolojik rahatsızlığımdan dolayı Kur'ân okusam, kaza namazlarımı kılsam ama tarikat veya cemaatlere katılmasam ve Risale-i Nur'dan istifade etmeye çalışsam, bu durumda imanı kuvvetlendirme ihtimalim var mıdır ? 2. Sorum da ben bir öğretmenim. Öğrencilerime faydalı olmak istiyorum. Kendimi risalelerde geliştirip daha sonra mı anlatayı
"Mesnevî-i Şerîf, şems-i Kur’âniyeden tezâhür eden yedi hakîkatten bir hakîkatin aynası olmuş, kudsî bir şerâfet almış. Mevlevîlerden başka, daha çok ehl-i kalbin lâyemût bir mürşidi olmuş. Öyle de Risâle-i Nûr, şems-i Kur’âniyenin ziyâsındaki elvân-ı seb‘ayı ve o güneşteki renk renk ve çeşit çeşit yedi nûru birden aynasında temessül ettirdiğinden, inşâallâh yedi cihetle şerîf ve kudsî; ve yedi Me