Eğer bir erkek hayırlı işlerde değil de dünya menfaatlerinde koşturuyorsa, burada hanımın ona itaatı nasıl olmalı? Hayırda koşturan bir eşin sevabını hanımı da alıyorsa, dünyaya koşan bir eş için hanımının durumu ne olur?
“Erkekler, kadınlar üzerine hâkimdir (onların reisidir)ler. (Bu) Allah’ın (insanlardan) bazılarını (erkekleri) bazısından (kadınlardan) üstün kılması ve (erkeklerin kendi) mallarından sarf etmeleri sebebiyledir. Saliha kadınlar ise, itaatkâr olanlardır…” (Nisa, 4/34…)
Ayet-i Kerime’den de anlaşılacağı üzere, kadınların idaresi erkeklere bırakılmıştır. Ayet-i Kerime’de erkeklerin hanenin reisi olduğuna açıkça vurgu yapılmıştır. Ayette diğer bir vurgu da erkeğin malından harcaması durumudur. Erkek, ailenin (kadının ve çocukların) her türlü ihtiyacını gidermeye çalışır. Bu erkek üzerine bir vecibedir. Kadın için sadece itaatkâr olması yeterli görülmüştür.
Fahreddin Razi (r.a) şöyle der: “Bu üstünlük iki yönden olur. Birincisi, erkeklerin özelliği ile ilgilidir. Erkekler daha akıllı, daha ilimli ve daha kuvvetli olduklarından kadınlardan üstün olmuşlardır."
"İkincisi ise, dini açıdan üstünlüktür. Erkek kadına göre mirastan daha fazla alır, erkek cihat eder, ezan okur, hutbe okur, itikâfa girer, erkeğin şahitliği kadına göre daha kuvvetlidir. Yanlışlıkla ve hata ile olan ölümlerde erkeğin katil olan akrabası için ödenen diyete iştirak etmesi… gibi dini emirler gösterilebilir.”
Hadis-i Şerifte de “Şayet ben bir insanın başka bir insana secde etmesini emredecek olsaydım, kadına, kocasına secde etmesini emrederdim. Elinde nefsim bulunan (Allah’a) yemin ederim ki; kadın, erkeğinin tüm hakkını ödemedikçe Rabbinin (azze ve celle) hakkını ödeyemez.” (İbn Mace, Nikah 4)
Yukarıdaki bilgiler ışığında kadınların erkeklerin idaresinde olduğu anlaşılmaktadır. Dinimizin erkeğe ver vermiş olduğu bu vazife erkek için gururlanma, böbürlenme ve himayesinde olanları incitme için verilmemiştir. Bilakis sorumluluk bilinci ile hareket etmesine bir vesiledir.
Netice olarak; eğer bir erkek dünya menfaatlerinde koşturup helal yollardan nafaka tedarikinde bulunuyorsa, aile reisi olmasının kendisine yüklediği görevleri yerine getirdiği için bu noktadan vazifesini yapmış olur. Burada hanımı olan kişi ona itaatı tam olmalı. Hanımı da efendisinin yapmış olduğu bu durumdan hasenat cihetiyle elbette büyük bir hissesi olacaktır. Hayırda koşturan bir eşin sevabını hanımı aldığı gibi kocasına itaat sırrıyla dünyaya koşan bir eş için hanımı da sevap kazanır. Bununla beraber kadının kocasına dua ederek, gönlünü uhrevi olan çalışmalara da çevirmeye gayret etmesi lazımdır.
Erkeğin nafaka tedarikinde, dünya koşuşturması içinde caiz olmayan bir kısım davranışları var ise eşinin bu gibi davranışlarına rızası olmamasından dolayı hanımını mesul etmeyecektir. Ayrıca hanımın kocasının caiz olmayan kazancına rıza göstermesi de kendisini mesul edecektir.