Kader

17.07.2025

15

Cebriye ve Mutezile’nin Yanlış Kader Anlayışı

Ya, Cebrî gibi sebebe ayrı, müsebbebe ayrı birer kader tasavvur etsen; veyahut Mutezile gibi kaderi inkâr etsen, Ehl-i Sünnet ve Cemaati bırakıp fırka-i dâlleye girersin.” Kader Risalesi’nde geçen bu cümleyi izah eder misiniz Özellikle Cebriye’nin sebebe ayrı müsebbebe ayrı kader tasavvurlarını nasıl anlamak gerekir?

* *

*** ***

21.07.2025 tarihinde sordu.

Cevap

Ya, Cebrî gibi sebebe ayrı, müsebbebe ayrı birer kader tasavvur etsen; veyahut Mutezile gibi kaderi inkâr etsen, Ehl-i Sünnet ve Cemaati bırakıp fırka-i dâlleye girersin.1 

Bediüzzaman Hazretleri bu açıklamaları, Ehl-i Sünnet’in akla uygun ve mutedil olan kader anlayışını ortaya koyma amacıyla ifade etmiştir. Şöyle ki:

  • Sebep: Bir olayın meydana gelmesine yol açan şey (risalede geçen metindeki örnekte, bir adamın tüfekle ateş etmesi).

  • Müsebbeb: Sebebin doğurduğu sonuç (adamın ölmesi).

Bu cümlede anlatılmak istenen: Eğer sebep ve sonuç birbirinden bağımsız kaderle takdir edilmiş gibi düşünülürse, yani “adamın ölmesi kaderdir, tüfekle vurulması da ayrı bir kaderdir” denilirse, Cebriye mezhebinin anlayışı kabul edilmiş olur. Bu durumda, insanın iradesi devre dışı kalmış olur. Bu şekildeki bir kabul; doğal olarak sebebe ayrı müsebbebe ayrı bir kader anlayışını kabul etmeyi netice verir.

Cebriyye mezhebinin anlayışına göre, Allah bir adamın ölmesini ezelde takdir etmiştir. Bu adamı öldüren kişi olmasa bile, o kişi yine ölecekti. Yani sebep (öldürme fiili) ve müsebbeb (ölüm) birbirinden bağımsız kaderle belirlenmiştir. İnsan iradesinin bir hükmü olmadığını kabul etmiş olur.

Mutezile mezhebine göre, bir adam birini öldürürse, bu tamamen kendi iradesiyle olmuştur. Eğer adam ateş etmeseydi, ölen kişi ölmeyecekti. Yani bu mezhebe göre sebep ortadan kalkarsa, müsebbeb de ortadan kalkar diye kabul ederler.

Akla uygun ve mutedil olan Ehl-i Sünnet mezhebi ise bu konuda şöyle der: Allah hem sebebi, hem sonucu birlikte takdir etmiştir. Kulun iradesi vardır ama fiili Allah yaratır. “Tüfek atmasaydı, ölmesi bizce meçhul olurdu.” diyerek, sebep ortadan kalkarsa müsebbebin (sonucun, yani ölümün) olup olmayacağı bilinemez der.

Cebriyye mezhebi kader anlayışında; insanın hiçbir iradesi olmadığını, tüm fiillerin Allah tarafından zorunlu olarak yaratıldığını savunur. Bu mezhebe göre; İnsan rüzgârda savrulan yaprak gibidir. İyilik de kötülük de Allah’ın iradesiyle olur; kulun hiçbir etkisi yoktur.

Mutezile mezhebindeki kader anlayışı ise; insanın kendi fiilinin yaratıcısı olduğu kabul edilir. Kul, kendi fiilini yaratır; Allah’ın bu fiillerde doğrudan bir yaratması yoktur anlayışı vardır. Bu anlayışta kader inkâr edilir; çünkü Allah’ın insanın fiillerine müdahalesi olmadığı düşünülür.

  1. Bediüzzaman Said Nursi, Tılsımlar, Hayrat Neşriyat, Isparta, s. 84


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız