Hazreti Üstad'ın özellikle Mektubat-2 mecmuasında çok zikretdiği "İstibdad", kelime manası olarak "baskı" demek ama onun kasd ettiği tam olarak nedir ?
İstibdat kelimesi sözlükte "Tek bir yöneticinin, kendine tâbi olanları mutlak hâkim olarak ve keyfine göre hükmederek idare etmesi usulü, keyfe, zora ve baskıya dayanan idare şekli, diktatörlük" anlamlarına gelmektedir.[1] Bediüzzaman Hazretleri'nin ifadelerine baktığımızda aşağıdaki üç şekilde bu "istibdat" kelimesini kullandığını görürüz:
Birincisi: Bediüzzaman Hazretleri kendi şahsî olarak maruz kaldığı her türlü baskı, zulüm ve tazyikâtı ifade etmek için kullanmıştır: Mesela:
"Hâlbuki beni bir köye (Barla'ya) sokmuşlar. En vicdansız insanlarla beni sıkıştırmışlar. Yirmi dakikalık bir köye altı senede iki def‘a gidebildiğim gibi, o köye gitmek ve birkaç gün tebdîl-i hava için ruhsat verilmediği bir derecede beni muzâaf (kat kat) bir istibdâd altında eziyorlar."[2]
İkincisi: Bu memlekette kanun namına kanunsuzluk yaparak Müslümanlara yönelik uygulanan baskı, zulüm ve haksızlıkları ifade etmek için kullanılmıştır: Mesela:
"Nasıl ki şimdi yirmi beş sene (1925 - 1950 yılları arası) istibdâd-ı mutlakı yapanlar, dindârları irticâ‘ ile ithâm ederek, istibdâd-ı mutlakın altındaki irtidâdlarını saklıyorlar."[3]
Üçüncüsü: Âlem-i İslam çapında özellikle İngilizler, Fransızlar gibi yabancı devletler tarafından yapılan baskı ve zulümleri ifade etmek için kullanılmıştır. Mesela:
"Eski Said, hiss-i kablelvukū‘ ile bin üç yüz yetmiş birde (m.1951), başta Arap Devletleri, Âlem-i İslâm'ın ecnebî esâretinden ve istibdâdından kurtulup İslâmî devletler teşkîl edeceklerini, kırk beş sene evvel haber vermiş."[4]
[1] İlhan Ayverdi, Mas Matbaacılık, İstanbul 2006, Kubbealtı Lugatı, c. 2, s. 1444.
[2] Bediüzzaman Said Nursi, Hayrat Neşriyat, İstanbul 2021, Mektubat, s. 242.
[3] Bediüzzaman Said Nursi, Hayrat Neşriyat, İstanbul 2021, Mektubat, s. 399.
[4] Bediüzzaman Said Nursi, Hayrat Neşriyat, İstanbul 2021, Mektubat, s. 439.