Bediüüzzaman hazretlerini, yazı mektubunda, "Bid'aların ve dalâletlerin istilası zamanında sünnet-i seniyyeye ve hakikat-ı Kur'âniyyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehidin sevabını kazanır." diyor ve hadisi örnek veriyor. Yazı ile sünneti seniyye arasında nasıl bir bağ kurabiliriz?
Aynı mektubdaki birinci hadis zaten bu bağı kuruyor. Hadis şöyledir:
"Mahşer günü, alimlerin mürekkebleri şehidlerin kanıyla tartılır, o kıymette olur." (Müsnedül Firdevs, Fethul Kebir) Bu hadis, mütevatir hadislerdendir.
Bu hadisiyle Peygamberimiz (asm) ilim için yazı yazmaya ümmetini teşvik ediyor.
Müslümanların sünnet olan yazısı ise, Kur'an yazısıdır. Kur'an, peygamber efendimiz (asm)'ın sağlığında bu harflerle yazılarak müslümanların yazısı olmuştur.
Dolayısıyla bu harflerle yazmak Peygamberimiz (asm)'ın sünnettidir. Çünkü O'nun fiilen yaptığı, sözle emrettiği her şey onun sünnetidir.