İman rükünlerinin sıralamasında kitaplara iman neden peygamberlere imandan önce gelmiştir?
Öncelikle, iman rükünlerinin ilk dördü Bakara Suresi sonunda, Amenerrasulü'de o şekilde sıralanmıştır.
"Hepsi Allah’a, meleklerine, kitablarına ve peygamberlerine: “Peygamberlerinden hiçbirinin arasında ayırım yapmayız” diye îmân ettiler." (Bakara, 285)
Fahr-i Razi'nin ra. bildirdiğine göre, bu iman rükünlerinin sıralamasında vahyin Allah'dan peygamberlerine inişindeki sıra esas alınmıştır. Şöyle izah eder:
"Allah'ın vahyinin, insanlara melekler vasıtası ile ulaştığı sabit olunca, melekler de Allah ile insan arasında bir vasıta gibi olurlar. İşte bundan dolayı, meleklere imân âyette ikinci mertebede zikredilmiştir.
Üçüncü mertebe kitaplara imândır. Kitap, meleğin Allah'tan alıp, insanlara ulaştırdığı vahiydir. Bunu, ayın yüzünün güneşin ışığından alarak aydınlanmasına benzetebiliriz. Buna göre melek, ay gibi; vahiy ise ayın nurlanması gibi olmuştur. Ayın bizzat kendisinin, derece (sıra) bakımından nurlanmasından önce oluşu gibi, meleğin kendisi de "kitaplar" diye ifâde olunan vahiyden öncedir. İşte bu sebeple, âyette "kitaplar" sözü, meleklerden sonra zikredilmiştir. Yine bundan dolayı Allah Teâlâ, kitaplara imânı, meleklere imandan sonra zikretmiştir.
Dördüncü mertebe Peygamberlere İmandır. Peygamberler, vahyin nurunu meleklerden alan insanlardır. Bundan dolayı peygamberler, mertebe (sıra) bakımından kitaplardan sonradırlar. Bu sebepten ötürü, Allah Teâlâ, peygamberlere imânı dördüncü sırada saymıştır."
Yani, öce Allah ve melekleri vardır.
Sonra Allah meleğe kitabı vahyeder.
Sonra melek kitabı peygambere ulaştırır.
Not: İkinci sualiniz birincisinden farklı olduğu için ayrıca sormalısınız.