Hocam ben namazlarımı kılıyorum fakat genelde kapımı kitleyip kılıyorum. Çünkü diğer insanlar gördükleri zaman ayıplarlar diye çekiniyorum ve utanıyorum. İnsanlar asla öyle tepki vermiyor aksine namaz kıldığım için mutlu oluyolrar ama içimden öyle olacakmış gibi hissediyorum .Tamamıyla kafamdaki kişisel bir düşünce. Bu durumda ben günah mı işlemiş oluyorum? Hatta küfre girip dinden çıkaracak kadar ilerisi midir benim yaptığım?
Evvela şunu ifade etmek gerekir ki ; ”Bir Müslümanın mürted sayılabilmesi için, İslâm'a göre inanılması zorunlu olan ilkeleri tamamen veya kısmen inkâr ettiğini gösteren söz veya fiillerinin bulunması ve bunu yaparken akıllı, yetişkin (bâliğ) ve hür irade sahibi olması gerekir. Yani irtidat kişinin açıkça İslâm'dan çıktığını açıklamakla gerçekleşeceği gibi, İslâm dininin esaslarının tamamını veya bir kısmını reddetmekle de gerçekleşebilir.[1]”
Peygamber efendimiz (a.s.m) bir hadisinde ;“Her dinin bir ahlâkı vardır; İslâm’ın ahlâkı da hayâdır”[2] buyurmaktadır. Dolayısıyla haya yani utanma duygusu imandandır ve imanın bir göstergesidir. Lâkin burada utanmak kişiyi günah ve yanlış işlerden alıkoymak adına verilmiş bir duygudur. Zira yine peygamber efendimiz “Eğer utanmıyorsan istediğini yapabilirsin”[3] ifadesiyle, insanı kötü ve çirkin hallerden uzak tutan duygunun haya yani utanma duygusunun olduğunu bizlere ders vermektedir.
Dolayısıyla namaz, oruç gibi ibadetler veya iyilikler utanılarak icra edilecek davranışlar olmamakla birlikte böyle güzel hallere mazhar olmamızdan ötürü Rabbimize şükretmemiz gerekmektedir. Bir insanın namaz kılmaktan veya ibadetlerden utanması caiz değildir. Ayrıca insan fıtraten yani yaratılış itibariyle ibadetlerden manevi lezzet alır ve huzur bulur. Mü'minlerin namazlarını eda ettikten sonra hissettiği iç huzur bunun en büyük göstergesidir. Bu sebeple ibadetlerde hakiki bir utanma duygusu hissetmek mümkün değildir. Bu ancak nefis ve şeytandan gelen bir vesvesedir ki kişiyi ibadetlerden soğutmak ve uzaklaştırmak için gelir.
Bu durumda yapılması gereken, kişiye bu vesvesenin gelmesinin altında yatan temel problemi fark etmektir. Çünkü nefis ve şeytandan gelen her bir vesvese o konu veya durum hakkındaki zaafiyet ve cehlimizden ötürüdür. Bunu iyi analiz etmek gerekir.
İbadetler sebebiyle ayıplanma korkusu duymak da başlı başlına hatalı bir düşüncedir. Zira kâinat üzerinde yapılacak ve icra edilecek en şerefli ve mukaddes şey bir insanın Rabbine yönelip ona ibadet etmesidir. Bu iman ve ibadet sayesinde insan, yeryüzünün en şerefli varlığı olma sıfatına bürünmüş ve yeryüzünün halifesi olmuştur.
Son olarak şunu ifade etmek gerektir ki maalesef günümüzde küresel olarak İslâmiyet ve Müslümanlar üzerine yapılan algı var ki; Müslümanlar sosyo-kültürel anlamda cahil ve geri kalmış bir şekilde insanlık sahasına reklam edilmektedir. Bunun sebebi olarak da inancımız gösterilmektedir. Bu bilinçli algı sebebiyle insanlar modern ve entelektüel olmak ile dindar olmak arasında bir tezat olduğunu zannetmekte. İşte bu temel algı sebebiyle şeytan bazen insana toplumda var olmak adına ibadet ve taatlarını gizlemesini vesvese olarak vermektedir. Bu şeytanî vesveseye karşı “Amelinizde rızâ-yı İlâhî olmalı. Eğer o râzı olsa, bütün dünya küsse, ehemmiyeti yok. Eğer o kabûl etse, bütün halk reddetse, te’sîri yok.”[4] düsturunu hatırlamak gerekmektedir. Yani Allah’ın rızası her şeyden daha önemli ve ehemmiyetlidir. Dindarlığımız sebebiyle ayıplanmak bizi sahabelere kardeş yapar. Dindarlığımız sebebiyle dışlanmak bize hicretin ecrini kazandırabilir. Rabbim cümle ibadetlerimizi ihlaslı eylesin inşallah!
[1] Temel İslam Ansiklopedisi 4. Cilt syf,376
[2] İbn Mâce, “Zühd”, 17; el-Muvaṭṭaʾ, “Ḥüsnü’l-ḫulḳ”, 9
[3] Buhârî, “Enbiyâʾ”, 54, “Edeb”, 78; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 6
[4] Lem‘alar syf,166