Şafi mezhebine göre Dini Nikah (İmam Nikahı) nasıl kıyılır? Detaylı bir şekilde izah eder misiniz?
Nikahın kıyılması için bazı şartların oluşması gerekir. Bunlar mezheplerden mezhebe göre farklılıklar arz etmektedir. Şâfîî mezhebinde ise nikâhın beş şartı vardır. Bunlar olmadan nikah geçerli olmaz.
1) Koca: Koca için dört şart aranır:
a) İhramda olmaması.
b) Muhtar (Seçme özgürlüğü) olması: Zor kullanmak suretiyle bir erkeği evlendirmek caiz değildir.
c) Muayyen olması: Binaenaleyh, bir kimse "kızımı ikinizden birisiyle evlendirdim" derse ve her ikisi de kabul etseler, nikâh sahih değildir.
d) Kadınla evlenmek için şer'î bir manisinin bulunmaması: Örneğin, kadının mahremlerinden olmamalı; beşinci bir kadınla akdi nikâh edilse sahih değildir.[1]
2) Kadın: Nikâhın sıhhati için kadında şu şartların bulunması gerekir:
a) Kendisinde nikâha mâni olan bir şey (başka bir nikah veya iddet) olmamalıdır.
b) Gelin adayının belli olması gerekir. 'Kadının velisi 'Sana kızlarımdan birini zevce olarak verdim' derse, akid sahih olmaz, çünkü evlenecek kızın hangisi olduğu belli değildir.[2]
c) Evlenecek kadın hac veya umre için ihrama girmiş olmamalıdır.
3) Veli: Şâfîî mezhebine göre İster küçük, ister büyük, ister bakire, ister dul olsun, her kadının, nikâh akdini yapacak bir velisinin bulunması şarttır. Hiçbir kadın kendi nikâh akdini ve başka bir kadının nikâh akdini yapamaz. Velisi olmadan kendi nikâhını akdeden kadının evliliği bâtıldır. Eğer akitten sonra cinsî münasebet olmuşsa, eşleri ayırmak farzdır. [3]
Velinin şartları ise;
a) Muayyen yani belirlenmiş olması
b) İhramda olmaması.
c) Erkek olması.
4) Mükellef, yani akil ve baliğ olması.
5) Adil olması.
6) Sefih olduğundan dolayı mahcurünaleyh olmaması.
7) Dinlerinin bir olması. (Gayri müslim bir veli, müslüman bir kızı evlendiremez)
8) Şuuru yerinde olması.
4) İki şahit: Nikâh akdinde iki şahidin bulunması vaciptir. Velinin dışında iki kişinin şahitliği olmaksızın evlilik sahih olmaz.[4]
5) Akit sığası: Aralarında evlenme engeli bulunmayan bir erkekle bir kadının veya temsilcilerinin hukuken geçerli iradelerini birbirine uygun biçimde açıklamalarıyla (icap ve kabul) nikâh akdi meydana gelir. Siga'dan maksat 'Kızımı sana eş olarak verdim' veya 'Kızımı sana nikahladım’ demek, koca adayının da 'Kızını eş olarak kabul ettim' veya 'Kızını nikahladım' demesidir.
Şafî mezhebine göre akit sığasının birkaç şartı vardır.
a) Akit sığası için tezvic veya inkâh veya bunların manalarını ifade eden bir kelime şarttır. Kinaye ile nikâhı akd etmek, kabul de "nikâhı kabul ettim" yerine sadece "kabul ettim" demek caiz değildir. Nikâh veya onlardan müştak olan kelimelerle akid yapılmasının şarttır. Nikâh akdinin sahih olması için iki tarafın da tezvic veya nikâh kelimelerini açıkça söylemeleri gerekir.
b) İcap ile kabul arasında fasıla/aralık uzun olmayacak.
c) Arasına yabancı bir söz girmeyecek. Yalnız akdin muktezası, maslahat veya sünnetlerinden bir şey girerse sakınca yoktur.
d) İcap ve kabul birbirine tevafuk edecek. İcapta Zeynep’ten söz edildiği halde, kabulde Fatma’dan söz edilirse, batıldır.
e) Kabul, icaptan sonra olacak.
f) Şahitler hem icabı hem kabulü işitecekler.
g) İcap ve kabul bitinceye kadar onlara ters düşen bir şeyin meydana gelmemesi.
h) İcap ve kabul kesin olup muallak olmayacaklar. Meselâ birisi "falan adam buraya gelmiş ise kızımı seninle evlendirdim" denilse yahut "Filan yerdeki araziyi bana satarsan seni kızımla evlendiririm." denilse caiz değildir.
ı) Geçici olarak olmayacak. Binaenaleyh "Bir kimse kızımı bir seneye kadar seninle evlendirdim" dese, caiz değildir.
j) Nikâhın gayesini ihlal eden bir şart olmayacak.[5]
Nikâhın din adamı veya başka bir kimsenin huzurunda kıyılması ya da dinî merasim icra edilmesi gibi bir şekil zorunluluğu bulunmamaktadır. Bununla birlikte Müslüman toplumlarda başlangıçtan itibaren sosyal hayattaki önemi sebebiyle nikâh akdinin aile büyükleriyle imam, müftü, kadı gibi toplumun itibar ettiği din âlimlerinin huzurunda kıyılması, akid sırasında evlilik birliğinin önemiyle ilgili bir konuşma yapılması, eşlerin mutluluğu için dua edilmesi, bu arada düğün yemeği verilmesi geleneği sürdürülmüştür.[6]
Şafî mezhebinde nikahta erkek ile kadın arasında akit yapılmaz. Erkek ile kadının yukarıda belirtilen şartları sağlayan erkek bir velisi arasında akit yapılır. Dolayısıyla icab ve kabul erkekle kadının velisi arasında gerçekleşir.
Ayrıca varsa mehir de bu esnada konuşulsa iyi olur. Ancak mehir olmaksızın veya mehrin olmamasını şart koşmak veya mehir olmayacak bir şeyi söz konusu etmekle evlilik akdi fasit olmaz. Çünkü mehir akdin rüknü ve şartı değil, hükümlerinden biridir. Onda bir eksiklik olması akde tesir etmez. Eğer mehir şart olsaydı akit sırasında zikredilmesi vacip olurdu. Oysa akit sırasında zikredilmesi vacip değildir. Bu sebeple nikahın mehirsiz olması ittifakla sahihtir.[7]
[1] Vehbe Zuhayli, İslâm Fıkıh Ansiklopedisi. c.9, s.75
[2] Vehbe Zuhayli, İslâm Fıkıh Ansiklopedisi. c.9, s.64
[3] Vehbe Zuhayli, İslâm Fıkıh Ansiklopedisi. c.9, s.67
[4] Vehbe Zuhayli, İslâm Fıkıh Ansiklopedisi. c.9, s.58
[5] Vehbe Zuhayli, İslâm Fıkıh Ansiklopedisi., c.9, s.74
[6] Fahrettin Atar, TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul 2007, c.33, s.112
[7] Vehbe Zuhayli, İslâm Fıkıh Ansiklopedisi. c.9, s.66