Hadis-i şerifte, “Boynuzsuz koç, boynuzludan hakkını alacaktır” deniliyor. Hayvanlarda akıl olmadığı halde işlediği suçtan mesul olarak, ahirette birbirlerinden nasıl hak talep edebiliyorlar? Canavar hayvanların başka hayvanları yemesi haram mıdır?
Aklın varlığı insan ve cinlerin imtihanları için bir şart kılınmıştır. Akılla olan bu imtihan neticesinde cennet ya da cehennem kazanılır.
Akıl imtihan için şart olsa da cezalandırmak için şart değildir. Fıtrat (yaratılış) ve fıtri duygular da ceza için bir sebebdir. Mesela bir kedi gelip evdeki kuşumuzu yese ona suçsuz ve masum olarak bakabilir miyiz? Eğer o anda onu görsek fıtraten dayanamaz elimize geçen bir sopayla vurmak isteriz.
Bu esnada insanın fıtratı da kedinin fıtratı da yapılan suçun bir cezayı gerektirdiğinin farkındadır. İnsan cezalandırma derdinde, kedi ise suçluluk psikolojisi ile kaçma derdindedir.
Bediüzzaman Hazretleri Mesnevî-i Nuriye isimli eserinde bu mesele hakkında mealen şöyle der:
"Yaratılış kanunlarının hükümleri, aklın varlığına bağlı olmadığı için aklı olmayan varlılkara da tatbik edilir. O kanunun hükümleri kalb, duygu ve kabiliyetlere bakar. Bunlardan (kalb, duygu ve kabiliyetten) meydana gelen fiillere, o şeriatın hükümleri tatbik edilerek karşılık verilir.
Meselâ: Bir çocuk, eline aldığı bir kuş veya bir sineği öldürse, şeriat-ı fıtriyenin (yaratılış kanunlarının) hükümlerinden olan şefkat hissine muhalefet etmiş olur. İşte bu muhalefetten dolayı, düşüp başı kırılırsa müstehak olur. Çünki bu musibet, o muhalefete cezadır.
Veya dişi bir kaplan, öz evlâdlarına olan şiddetli şefkat ve koruma duygusunu dikkate almayarak, zavallı ceylanın yavrucuğunu parçalayarak yavrularına rızık yapar. Sonra bir avcı tarafından öldürülür. İşte şefkat hissine ve koruma duygusuna muhalefet ettiğinden, ceylana yaptığı aynı musibete maruz kalır.
Kaplan gibi hayvanların helâl rızıkları, ölü hayvanlardır. Sağ hayvanları öldürüp rızık yapmak, şeriat-ı fıtriyece onlara haramdır." (Mesnevî-i Nuriye, Katre Risalesi)
Hz. Üstad Osmanlıca 28. Lem'a'da, sualinizdeki boynuzlu hayvan hadisini şöyle izah eder:
"Et yiyici hayvanların helâl rızıkları, vefat etmiş hayvanların etleridir. Hayatta olan hayvanların etleri onlara haramdır. Eğer yeseler, cezâ görürler. [حَتّٰى يَقْتَصُّ الْجَمَّآءُ مِنْ الْقَرْنَآءُ] ev kemâ kâl. Yani, Boynuzsuz olan hayvanın kısâsı kıyâmette boynuzludan alınır diye hadîsin ifadesi gösteriyor.
Gerçi cesetleri fâni olur; fakat ruhları bâkî kalan hayvânlar arasında dahi, onlara münâsip bir tarzda, bekâ âleminde ceza ve mükâfatları vardır. Ona binâen, canavarlara sağ hayvanların etleri haramdır, denilebilir." (28. Lem'a)
Hz. Üstad'ın yukarıdaki iki izahını birlikte ele alırsak bu dünyada diğer bir hayvana zulmeden hayvandan ahirette hakkının alınma sebebinin, kendi ruhundaki şefkat gibi, yaptığı işin yanlış olduğunu ona hissettiren duygularına muhalefet etmek ve o duyguları dinlememek olduğunu anlarız.
Ahirette alınacak kısasın nasıl olacağını ise bilmiyoruz. Kendilerine bir ceza mı verilecek, yoksa kendisinin bir kısım hakları ceza olarak karşısındakine mi aktarılacak? Çünkü insanlar arasında karşısındakinin sevaplarını alarak da hak yerini buluyor.
Üstad Bediüzzaman'ın tesbitine göre, hayvanların bedenleri toprak olsa da ruhları bir tek hayvanın bedeninde ebedi cennete girecekler.
Hayvan da olsalar dünyada yaşadıkları müddetçe dünyadaki ilâhî yaratılış kanunlarına hizmet ettikleri için orada onların da hizmetleri kadar mükafatları olabilir (doğrusunu Allah bilir)...
Eğer böyle manevî kazançları varsa bu kazançalarından bir miktar, zulmettikleri hayvanlara verilerek aralarındaki adalet gerçekleştirilmiş olur. (Allahu a'lem)...
Bu meselede bir sual daha akla geliyor: Canlı hayvan yemek bütün hayvanlara mı haramdır, yoksa bir kısım canavarlara mı? Yani ahirette kısas alınacak olan hayvanların tümü mü, yoksa boynuzlu-boynuzsuz ifadelerinin zahirinden anlaşıldığı üzere bir kısım hayvanlar mı?
Bunun da tam hakikatini Allah bilir. Yalnız bir fikir yürütmek açısından şunu diyebiliriz:
Yukarıda Hz. Üstad, hayvanların cezalandırılma sebebini, şefkat gibi yaptığı işin yanlışlığı o hayvana hissettiren duygular olarak izah etmişti.
Buna dayanarak, kendi yavrularını yiyen balıklar gibi bazı hayvanlarda dıştan göründüğü üzere şefkat gibi engelleyici duygular eğer yaratılışlarında yoksa onlar için bir ceza olmasa gerektir. Ve onlar için şeriat-i fıtriyece canlı hayvanları yemek haram olmayabilir. En doğrusunu Allah bilir...