Allah (C.C.)

07.10.2025

13

"Allah, Ahirette Peygamberlere Kimliğini Kanıtlamak İçin Bacağını Açıp Baldırını Gösterir" Hadisinin İzahı

Bu hadis-i şerifi nasıl anlamalıyız? İzah eder misiniz?

* *

*** ***

13.10.2025 tarihinde sordu.

Cevap

"Bacağın Açılması" Mecaz Anlamı Işığında Kıyamet Günü Zorluğu: Ayet ve Hadislerin Edebî Çözümlemesi

Giriş: Âyet ve Hadisin Metin Karşılaştırması

İslam inancının temel kaynaklarından olan Kur'ân-ı Kerim âyetleri ve hadis-i şerif metinleri, Allah'ın zatına ilişkin tasvirler içerdiğinde özel bir dikkat ve hassasiyet gerektirir. Sorunuzun merkezindeki hadis "Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir"1 ile Kalem Suresi'nin 42-43. ayetleri ("...baldır(lar)ın açılacağı, kendilerinin secdeye davet edileceği bir gündür...") arasında görünürde bir anlam benzerliği olmakla birlikte, Allah'ın noksan sıfatlardan münezzeh (uzak) olduğu inancı, bu ifadelerin gerçek anlamda anlaşılmasını zorunlu olarak sorgulatır.

Bu tür tasvirlerin doğru anlaşılması, Arap dilinin edebi zenginliğini ve Kur'ân ile hadislerin hitap ettiği dönemin kültürel dilini çözümlemeyi gerektirir. "Baldırın açılması" anlamına gelen Arapça "keşfü an sâk" (كَشْفُ عَنْ سَاقٍ) deyimi, geleneksel Arap edebiyatında ve günlük dilde mecazî bir ifade olarak kökleşmiştir.

Dil ve Edebî Bağlam: Zorluk ve Ciddiyetin Simgesi

Arap dilinde bir ifadenin gerçek (hakiki) anlamından saparak yan (mecazî) bir anlam kazanması yaygın bir durumdur. "Keşfü an sâk" deyimi de bir durumun son derece ciddileştiğini, zorluğun ve sıkıntının en üst noktaya ulaştığını ifade etmek için kullanılır.

  • Arapça Şiirlerdeki Kullanım: Meşhur şairlere atfedilen "Savaş şiddetlendiğinde, baldır açılır" veya "Kazanın altı kızışınca, baldır açılır" gibi örnekler, bu deyimin "kritik bir dönemeç, felaket, zorluğun doruk noktası" anlamlarını taşıdığını açıkça gösterir. Baldırın açılması, genellikle zorlu bir mücadeleye girişmek, zorlukla yüzleşmek için hazırlıksız bir şekilde ortaya çıkmak veya zorlu bir işe soyunmak gibi eylemleri çağrıştıran kültürel bir simgedir.

  • Kur'ân'daki Kullanım: Kalem Suresi'ndeki kullanım, bu mecazî anlamla tam bir uyum içindedir. Âyetler, kıyamet gününün dehşetini, insanların secdeye davet edildiklerinde bile buna güç yetiremeyecekleri o büyük zorluk ve zillet anını tasvir eder. Burada Allah'ın bir uzvunun tasviri değil, Kıyamet gününün zorluğunun bir tasviri söz konusudur.

Hadisin Mecazî Anlamda Yorumlanması

Allah'a cisim atfeden, O'nu yaratılmışlara benzeten her türlü ifadeden uzak durmak, İslam itikadının temel kaidelerindendir. Allah, yarattıklarının hiçbirine benzemez ve uzuvlara sahip olmaktan münezzehtir. Bu nedenle, hadiste geçen "baldırını gösterir" ifadesini gerçek anlamda kabul etmek, tevhid inancıyla çelişir ve Allah'ın zatını tasvir eden Kur'ân'ın genel üslubuna aykırıdır. Bu çerçevede hadis-i şerif de, âyetle paralel bir mecazî anlam taşımalıdır.

  1. "Kimliğini Kanıtlama" (Zorluğun Zirvesi): Hadiste geçen "baldırı gösterme" eylemi, Allah'ın peygamberlere veya mü'minlere kendisinin Allah olduğunu ispatlaması için fiziksel bir eylem değil, kıyamet gününün o emsalsiz zorluk ve çetinlik anında (yani "baldırın açıldığı" o kritik zamanda), kendisinin ilahî bir işaretle ortaya çıkışını ifade eder.

  2. Mü'minlerin Ayırt Edilmesi: Bu zorlu an, münafıkların ve imanları zayıf olanların secdeye güç yetiremeyip ayrıldığı, yalnızca gerçek ve samimi mü'minlerin Allah'ı tanıyarak secde edebildiği adetâ nihaî bir sınav anıdır. Hadis, Allah'ın zatını değil, kıyamet gününün o korkunç anını, o "zorluk zamanını" mecazî bir üslupla tasvir eder.

Sonuç

Özetle, "Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir" hadis-i şerifi, Kur'ân'daki Kalem Suresi'nin ilgili âyeti ve Arap edebiyatındaki mecazî kullanımlar ışığında değerlendirilmelidir. Bu ifade, Allah'ın zatına ilişkin fizikî bir tasvir değil; Kıyamet gününün dehşetini, zorluğun zirveye çıktığı kritik anı ve o zorluk anında yalnızca gerçek iman sahiplerinin başarıyla geçebileceği nihai imtihanı sembolize eden güçlü bir Arapça mecazdır. Bu yorum, hem dilin edebî zenginliğini korur hem de İslam'ın temel tevhid ilkesi olan Allah'ı (insana müşabehet ve cismaniyetten) tenzih etme prensibiyle tam bir uyum sağlar.

  1. Müslim, İman 302.


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız