Bu kudsî hadis sahih midir? Sahih ise hangi kaynaklarda geçmektedir?
Hadis-i Kudsi şöyledir; “Bilinmeyen gizli bir hazine idim, bilinmek istedim, bilineyim diye halkı (kâinat) yarattım” [1]
İsmâil Hakkı Bursevî, “Ben gizli bir hazine idim ...” hadisi üzerinde dururken bu hadisin rivayet açısından sabit olmasa bile keşfen sahih olduğunu söylemiştir.[2] İbnü’l-Arabî’ye göre, “Gizli bir hazine idim” ifadesi nakil açısından sabit değilse de keşfen sahih bir hadistir. Bu görüş bütün mutasavvıflar tarafından benimsenmiştir. Ali el-Kârî ise bu sözün hadis olmamakla birlikte taşıdığı mânanın, “Ben insanları ve cinleri ancak bana ibadet etsinler diye yarattım”[3] âyetine uygun olduğunu, zira bu âyetteki “ibadet etsinler” ifadesini bazı müfessirlerin “beni tanısınlar” şeklinde yorumladığını söyler. [4] Böylece bu kudsi hadis aslında ayetle sabit bir hakikati ortaya koymaktadır.
İbn Teymiyye’ye göre kenz-i mahfî hadisi olarak anılan söz “sahih olmadığı gibi zayıf bir hadis bile değildir, mevzûdur”[5] İbn Teymiye’nin müteşeddid ulemâdan olduğu; özellikle tasavvufî konulardaki rivâyetlere karşı bir mesafesi olduğu için bu yorumu normaldir.
Ehl-i tasavvuf olan kimseler bir hadisin veya hadis âlimlerine göre sahih olmayan bazı hadislerin sıhhatini keşf yoluyla tesbit ettiklerini söylemişlerdir. Abdülazîz ed-Debbâğ birçok hadisin sahih olup olmadığına keşf ile hükmetmiş, Şah Veliyyullah Dihlevî ed-Dürrü’s̱-s̱emîn’de, rüyada gördüğü Hz. Peygamber’den işittiği müjdeleyici nitelikteki hadisleri rivayet etmiştir. [6]
Ayrıca başta Fahrettin Râzi olmak üzere Nisaburî, Alusî, Ebu Suud Efendi vb. birçok müfessir bu hadise itimad etmişler ve tefsirlerinde sıklıkla bu hadisi kullanmışlardır.
[1] İsmâil b. Muhammed el-Aclûnî, Keşfü’l-ḫafâʾ ve müzîlü’l-ilbâs ʿamme’ştehere mine’l-eḥâdîs̱ ʿalâ elsineti’n-nâs (nşr. Ahmed el-Kalâş), Mektebetü’t-türâsi’l-İslâmî, Halep, ts., c.2, s.132
[2] İsmâil Hakkı Bursevî, Kenz-i Mahfî, İstanbul 1290, s. 2
[3] Zâriyât 51/56
[4] Aliyyü’l-Kârî, el-Esrâru’l-merfûa fi’l-ahbâri’l-mevdûa, Beyrût 1985, s. 179, hadîs no: 698.
[5] İbn Teymiyye, Mecmûʿu fetâvâ; Riyad 1381-86, c.18, s.122
[6] Süleyman Uludağ, “Keşf” Diyanet İslam Ansiklopedisi, Ankara, 2002, c: 25, s: 315-317