Soru

Güneş İle Dünya Arasındaki Mesafenin Artması / Azalması

Güneşin, Dünya İle arasındaki Mesafesi 1 metre uzaklaşsa veya yakınlaşsa kainat nasıl hercü merc olur? Halbuki dünya her sene yaz ve kış olurken yakınlaşıp uzaklaşmaktadır?

Tarih: 6.11.2024 21:12:10

Cevap

Dünya ile güneş arasındaki mesafe sabit değildir. Dünya, Allah'ın emri ile güneş etrafındaki yörüngesi boyunca güneşe milyonlarca kilometre yaklaşıp uzaklaşmaktadır. Eliptik yörüngesi nedeniyle yıl içinde dünya güneşe kudret-i ilahiye ile birkaç milyon kilometre yakınlaşır ve tekrar uzaklaşır. Her yıl kış mevsiminin başlangıcında güneşe uzaklığımız 147.500.000 kilometre iken, yaz başlarken 152.500.000 kilometredir
Dünyanın eksen eğikliği ile dünyamız bazen güneşe yaklaşır, bazen güneşten uzaklaşır. Dünyanın güneşe en yakın olduğu tarih ise 4 Ocak'tır.
Güneş sistemi dünya ile birlikte 12 gezegen ve yıldızlar, küçüklük-büyüklük, süratleri ve hareketleri itibariyle farklıdır. Şuursuz olan bu yıldızların birbirleriyle uzaklıkları ve  konumları ve dönüş hareketleri de çok farklıdır

Bütün bu farklılıklara rağmen mükemmel bir düzen ve mükemmel bir ölçü ile bir saniye kadar şaşırmayarak döndürülmeleri, hareket ettirilmeleri Cenab-ı Hakk'ın hikmeti ve kudretiyledir.

"Bu büyük ve ağır işe zerre mikdar tesâdüf karışsa, öyle bir patlayış verecek ki, kâinâtı dağıtacak. Çünki bir dakika tesâdüf birisini tevkif etse (durdursa), mihverinden (yörüngesinden) çıkmasına sebebiyet verir, başkalarıyla müsâdeme (çarpışma) etmesine yol açar.[1]

Nitekim âyet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyuruyor "Güneş de kendine mahsus bir yörünge içinde akıp gider. Bu, Azîz (kudreti dâimâ üstün gelen), Alîm (herşeyi hakkıyla bilen Allah)’ın takdîridir."[2]ifadesiyle bu hakikate işaret eder.
Bediuzzaman Hazretlerleri de bu hususu şöyle ifade eder "Şu kâinâttaki ecrâm-ı semâviyenin (gök cisimlerinin) kıyâmları, devamları ve bekāları; sırr-ı kayyûmiyete (Allahın herşeyi varlıkta tumasına) bağlıdır. Eğer o cilve-i kayyûmiyet bir dakikada yüzünü çevirse, bir kısmı küre-i arzdan bin def‘a büyük milyonlar küreler, fezâ-yı gayr-i mütenâhî boşluğunda dağılacak, birbirine çarpacak, ademe (yokluğa) dökülecekler. O derece bir intizâm içindedir ki, eğer ecrâm-ı ulviyeden tek bir cirim, “Kün!”(ol) emrine veya “Mihverinden çık!” hitâbına mazhar olunca, şu dünya sekerâta başlar. Yıldızlar çarpışacak, ecrâmlar dalgalanacak." [3]
Sonuç olarak diyebiliriz ki nasıl ki havadaki uçakların her zaman, düzenli hareketleri iniş ve kalkışları bir idare ile olduğu gibi, uçak hükmünde olan yıldızların da sevk ve idaresi sonsuz bir hikmet ve kudret sahibi Allah'ın kün (ol) emri ile, sonsuz ilim ve kudreti ile olmaktadır. 
Zira kâinatta bir yıldızı kim sevk ve idare ediyorsa bütün kâinatı da sevk ve idare eden odur. Çünkü her şeyin herşeyle irtibatı var. Bir şeyi yapan herşeyi yapar. İnsanın vücudundaki zerreleri idare eden kim ise kâinattaki yıldızları da idare eden odur.


[1] Bediuzzaman Said Nursi Siracun Nur Hayrât Neşriyat Isparta 2015, s.150

[2] Yasin, 36/38

[3] Bediuzzaman Said Nursi Lemalar Hayrat Neşriyat Isparta 2015, s.405


Yorum Yap

Yorumlar