Risale-i Nur'un 30. Lemasında geçen, firavun ve karınca kıssası nedir? Açıklar mısınız?
Kur'an'da, "Artık (biz de) onların üzerine ayrı ayrı mu‘cizeler olarak; tûfan, çekirge, haşerât, kurbağalar ve (sularına) kan gönderdik, buna rağmen büyüklük tasladılar ve bir günahkârlar topluluğu oldular." (Araf, 133) ayetinin tefsirinde İbn-i Kesir şöyle demiştir:
"Allah, Fir‘avun kavmine evvelâ yağmur ve sel felâketini, sonra sırayla, her yeri istîlâ edecek çoklukta bulutlar hâlinde çekirge, haşerât ve kurbağa sürülerini gönderdi. Öyle ki bu hayvanların çokluğu öyle bir âfet hâlini aldı ki, Hz. Mûsâ (as)’a îmân etmeyen Kıbt kavminin ev ve eşyâlarının en ücrâ köşelerine, hattâ ağız ve gözlerine kadar giriyorlardı. Bunun ardından, bir müddet, içtikleri sular dahi kana döndü." (İbn-i Kesîr, c. 2, 46)
Ayette insanlar üzerine gönderildiği bildirilen haşerelerden biri de karıncalar olarak bildirilmektedir.
Mustafa Asım Köksal Peygamberler Tarihi kitabında şu bilgileri veriyor:
"Bunun üzerine, Yüce Allah; onlara Kummel = Küçük, kanadsız çekirgeyi, ekin bitini, karıncayı musallat etti.
Bunlar, yerdeki bütün bitki artıklarını da, yaladı, tüketti.
Küçük karıncalar da, adamların elbiseleriyle vücudları arasına girip vücudlarını ısırırlar, yedikleri yemeklerin içine dolarlardı!
Nihayet, evlerinin üzerinde kireç harcıyla tuğladan, kaypak, üzerlerine çıkılamayacak sütunlar yapıp yemeklerini, onun üzerine koydular.
Yemeklerini yemek için, oraya çıktıkları zaman, ellerinden kurtulduklarını sandıkları hayvanları, orada da, yemeklerin içine dolmuş buldular! Kendilerine, bu belâdan daha ağır gelen bir belâ olmadı.
İşte, bu, Yüce Allah'ın, Kur'ân-ı Kerim'de Ricz diye andığı belâ idi."
Bediüzzaman Hazretleri Risale-i Nur'un bir kaç yerinde bu karıncaların firavunun sarayını yerle bir ettiklerini bildirmekte, fakat bu rivayetin tafsilatı hakkında açıklama yapmamaktadır.