Soru

"Her sabah bir melaike çağırıyor: Ölmek için tevellüd edip dünyaya gelirsiniz, harap olmak için binalar yapıyorsunuz." Hadisinin Kaynakları

Bu hadis sahih midir? Sahih ise kaynağı nedir?  Hadis ise kaynağı nedir

Tarih: 6.02.2025 12:52:44

Cevap

Rivâyet-i hadîste vardır ki: “Her sabah bir melâike, لِدُوا لِلْمَوْتِ وَابْنُوا لِلْخَرَابِ   diye çağırıyor.” Yani, “Ölmek için tevellüd ediyorsunuz, dünyaya geliyorsunuz, harâb olmak için binalar yapıyorsunuz!” diyor. İşte bu hakîkati, kulağım ile, gözümle işitiyordum.[1] 

Bu rivayet çeşitli kaynaklarda şöyle geçmektedir; Ebu Hüreyre’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

"Şüphesiz, bir melek gök kapılarından nida eder ve şöyle der: 'Bugün kim borç (sadaka) verirse, yarın (ahirette) karşılığını bulacaktır!' Ve başka bir melek şöyle nida eder: 'Ey Âdemoğulları! Doğun, ama sonunda öleceksiniz! Yapılar inşa edin, ama sonunda yıkılacaklar!'”[2]

Başka bir rivayette ise şöyledir;

Ebu Hureyre ve Zübeyr’den merfu olarak rivayet edilmiştir ki; bir melek gök kapılarından birinde durarak nida eder ve şöyle der: "Ey insanlar! Rabbinize yönelin! Çünkü az olup yeterli olan, çok olup oyalayandan daha hayırlıdır." Bir başka melek başka bir kapıdan şöyle nida eder: "Ey Âdemoğulları! Doğun, ama sonunda öleceksiniz! Yapılar inşa edin, ama sonunda yıkılacaklar!"[3]

Bu rivayet Ahmed ve Nesâî’nin Kebrir'inde senetleri olmaksızın nakledilmiş, ancak İbn Hibbân tarafından sahih kabul edilmiştir.

Bir çok tefsir kitaplarında da Hz. Süleyman'dan (a.s) bahseden âyetlerde bu hadise şöyle geçmektedir;

Kâ‘b’dan rivayet edildiğine göre; Bir yaban güvercini Hz. Süleyman’ın yanında öttü. Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s) şöyle dedi: "Onun ne söylediğini biliyor musunuz?" Yanındakiler "Hayır, bilmiyoruz" diye cevap verdiler. Hz. Süleyman (a.s) şöyle buyurdu; "Doğun ama sonunda öleceksiniz, yapılar inşa edin ama sonunda yıkılacaklar!" diyor. Sonra bir tavus kuşu ötünce Hz. Süleyman şöyle dedi: "O şöyle diyor: Sen nasıl davranırsan, aynı şekilde karşılık görürsün!" Ardından bir hüdhüd (ibibik) kuşu ötüttü. Bu defa Süleyman (a.s) : "O şöyle diyor: Merhamet etmeyene merhamet edilmez!" dedi. Bir keklik ötünce de şöyle dedi: "O şöyle diyor: Susan, selamette kalır!" Bir güvercin (hamâme) ötünce Hz. Süleyman (aleyhisselam) şöyle dedi: "O şöyle diyor: Rabbim olan Yüceler Yücesi Allah’ı tesbih ederim! O’nun göklerini ve yerini dolduracak kadar hamd olsun!"[4]


[1] Bediüzzaman Said Nursi, Lem’alar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2024, s. 467

[2] Ebu Leys es- Semerkandî, Tenbih’ul Ğafilin, Dar-u İbn Kesir, Beyrut 2000, s.311

[3] Acluni, Keşful Hafa, c.2, s.140

[4] Begavi, Mealimüt Tenzil, Dar’ul İhya et-Türasi’l Arabî, Beyrut 1440, c.3, s.493


Yorum Yap

Yorumlar