Soru

Cenab-ı Hakkın İsim ve Ünvanları

Cenab-ı Hakkın isim ve ünvanlarının hakimiyeti nasıldır?

Tarih: 23.11.2011 23:23:29
Okunma: 6199

Cevap

İlahi isimlerin hakimiyeti demek, varlığı etkisi altına alması demektir. Mesela güzellik açısından ele alındığında Cemîl ismi varlığı etkisi altına alarak onu güzelleştirir. Adl ismi varlığa layık bir ölçü ile onu tanzim eder. Musavvir ismi ona şekil vererek tasvir eder. Rezzak ismi onun rızkını verir. yani varlıkta hakim olanın Allah olduğunu, varlığın olmadığı demektir.

"Bununla beraber kâinatın herbir âleminde, herbir taifesinde, esma-i hüsnadan bir ismin ünvanı tecelli eder. O isim o dairede hâkimdir. Başka isimler orada ona tâbi'dirler, belki onun zımnında bulunurlar. Hem mahlukatın herbir tabakasında az ve çok, küçük ve büyük, has ve âmm herbirisinde has bir tecelli, has bir rububiyet, has bir isimle cilvesi vardır. Yani, o isim herşeye muhit ve âmm olduğu halde öyle bir kasd ve ehemmiyetle bir şeye teveccüh eder; güya o isim yalnız o şeye hastır.

Hem bununla beraber Hâlık-ı Zülcelal, herşeye yakın olduğu halde, yetmiş bine yakın nuranî perdeleri vardır. Meselâ: Sana tecelli eden Hâlık isminin mahlukıyetindeki cüz'î mertebesinden tut, tâ bütün kâinatın Hâlıkı olan mertebe-i kübra ve ünvan-ı a'zama kadar ne kadar perdeler bulunduğunu kıyas edebilirsin. Demek bütün kâinatı arkada bırakmak şartıyla mahlukıyetin kapısından Hâlık isminin müntehasına yetişirsin, daire-i sıfâta yanaşırsın."(24. Söz)

"Eğer o yüksek hakikatları yakından temaşa etmek istersen, git fırtınalı bir denizden, zelzeleli bir zeminden sor. "Ne diyorsunuz?" de. Elbette "Ya Celil, Ya Celil, Ya Aziz, Ya Cebbar" dediklerini işiteceksin. Sonra deniz içinde ve zemin yüzünde merhamet ve şefkatle terbiye edilen küçük hayvanattan ve yavrulardan sor. "Ne diyorsunuz?" de. Elbette "Ya Cemil, Ya Cemil, Ya Rahîm, Ya Rahîm" diyecekler Semayı dinle. Nasıl "Ya Celil-i Zülcemal" diyor. Ve arza kulak ver. Nasıl "Ya Cemil-i Zülcelal" diyor. Ve hayvanlara dikkat et. Nasıl "Ya Rahman, Ya Rezzak" diyorlar. Bahardan sor. Bak nasıl "Ya Hannan, Ya Rahman, Ya Rahîm, Ya Kerim, Ya Latif, Ya Atûf, Ya Musavvir, Ya Münevvir, Ya Muhsin, Ya Müzeyyin" gibi çok esmayı işiteceksin. Ve insan olan bir insandan sor. Bak nasıl bütün esma-i hüsnayı okuyor ve cebhesinde yazılı. Sen de dikkat etsen okuyabilirsin. Güya kâinat, azîm bir musika-i zikriyedir. En küçük nağme, en gür nağamata karışmakla, haşmetli bir letafet veriyor. Ve hâkeza kıyas et.

Fakat çendan insan bütün esmaya mazhardır, fakat kâinatın tenevvüünü ve melaikenin ihtilaf-ı ibadatını intac eden tenevvü-ü esma, insanların dahi bir derece tenevvüüne sebeb olmuştur. Enbiyanın ayrı ayrı şeriatleri, evliyanın başka başka tarîkatları, asfiyanın çeşit çeşit meşrebleri şu sırdan neş'et etmiştir. Meselâ: İsa Aleyhisselâm, sair esma ile beraber Kadîr ismi onda daha galibdir. Ehl-i aşkta Vedud ismi ve ehl-i tefekkürde Hakîm ismi daha ziyade hâkimdir." (24. Söz)


Yorum Yap

Yorumlar