Soru

Aşure Dağıtmak

Muharremin 10. günü aşure yapılıp komşulara ikram edilebilir mi. Biz ibadet niyetiyle yapmıyoruz ama komşular ibadet niyetiyle alğılayarak Allah kabul eylesin diyorlar. Böyle yapmak bidat mıdır.

Tarih: 1.09.2020 11:12:31
Okunma: 2178

Cevap

Aşure günü mübarek Muharrem ayının onuncu günüdür. Bu gün öyle bir gündür ki, bütün Peygamberler tarafından kıymetli bir gün olarak kabul edilmiş ve o güne mahsus bir kısım ibadetler hem kendileri yapmışlar hem de ümmetlerine tavsiye etmişlerdir. Bunun sebebi birçok hayırlı ve sevindirici hadisenin o günde vukua gelmesidir. Bununla beraber bu günde Allah tarafından birçok Peygamberine içinde bulundukları sıkıntılardan necat ve kurtuluş da verilmiştir.

Sahih rivayetlerde ve tefsirlerde bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, Muharrem ayının onuncu günü olan Aşure gününde Cenâb-ı Hak on tane peygamberine ikram, ihsan ve iltifatta bulunmasıdır. Bu lütuflar rivayetlerde şöylece izah edilmiştir:

1. Allah Hz. Musa'ya (a.s.) aşura gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.

2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağı'nın üzerine aşure gününde demirlemiştir.

3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından aşure günü kurtulmuştur.

4. Hz. Âdem'in (a.s.) tövbesi aşura günü kabul edilmiştir.

5. Hz. Yusuf (as) kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan aşura günü çıkarılmıştır.

6. Hz. İsa (as) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.

7. Hz. Davud'un (a.s) tövbesi o gün kabul edilmiştir.

8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail (as) doğmuştur.

9. Hz. Yakub'un (a.s.) oğlu Hz.Yusuf (as)'ın hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.

10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.[1]

 

Bu gibi harika hadiselerden de anlaşıldığı gibi Cenab-ı Hak bu günde Peygamberlerini birçok mucizelere mazhar kılmıştır. Bunun gibi birçok hayırlı mübarek neticeleri Bu günde birçok kullarına da ihsan etmiştir. Bunun için Aşure günü bütün İslâm ülkelerinde Müslümanlar bir sevinç alameti olarak çeşitli yiyecekleri bir araya getirerek aşure yaparlar. Bu harika, tarihî ve güzel hâdiseleri tekrar hatırlayarak bir şükür manasında sevincini ve neşesini birbirlerine yaptıkları ikramlar ile paylaşırlar. Böylece asırları ihtiva eden güzel bir adet devam etmiş olur. Bu münasebetle aşure yaparak dağıtmakta hiçbir sakınca yoktur. Kaynaşmaya ve muhabbete sebeptir. Bizce bid'at değlildir. Bid’at olarak kabul edilirse de bid’at-i hasene olarak değerlendirilmelidir.

 



[1]Diyarbekri, Tarihu'l-hamis, 1/360; Sahih-i Müslim Şerhi 6/140


Yorum Yap

Yorumlar