Peygamberler

30.05.2008

4241

Al-i Beyt Kime Denir? Vazifeleri Nedir?

30.05.2008 tarihinde soruldu.

Cevap

Sevgili Peygamberimiz (asm) hadis-i şerifte şöyle buyuruyor:

Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.1 

Resûl-i Ekrem Efendimiz Vedâ Haccı’ndan Medine’ye dönerken, Hum suyu başında ashâbına vaaz ve nasihat etti. Konuşmasının bir yerinde onlara, ömrü tamamlanınca bütün insanlar gibi kendisinin de dünyaya vedâ edip gideceğini ve Allah Teâlâ’nın huzuruna varacağını söyledi. Konuşmasına şöyle devam etti:


Size iki önemli şey bırakıyorum. Biri, insanı doğruya götüren bir rehber ve nur olan Allah’ın Kitâbı Kur’an’dır. Ona yapışın ve sımsıkı sarılın!
Bir başka rivayete göre, Resûlullah (sav) Kur’ân-ı Kerîm’den bahsederken: “O Allah’ın ipidir. Ona yapışan doğru yolu bulur. Onu bırakan da yolunu sapıtır”2  buyurmuştur.

Resûlullah Efendimiz ashâbına ikinci bir emanetinden bahisle şöyle buyuruyor:

Size bir de Ehl-i Beyt’imi bırakıyorum. Allah’dan korkun da Ehl-i Beyt’ime saygılı davranın. Allah’tan korkun ve Ehl-i Beyt’ime saygılı davranın.

Hadisin bazı rivayetlerine göre Hz. Peygamber Ehl-i Beyt’e hürmet edilmesine dair tavsiyesini üç defa tekrarlamıştır.3 

EHLİ- BEYT KİMDİR?

Zeyd İbni Erkam’a (ra); Hz Peygamber’in Ehl-i Beyt’i kimdir? Hanımları da Ehl-i Beyt’inden değil midir? diye sorulduğunu, onun da:
- Evet, hanımları da Ehl-i beyt’indendir. Fakat onun asıl Ehl-i Beyt’i, kendisinden sonra da sadaka almaları haram olan Ali, Akîl, Cafer ve Abbâs’ın aileleleridir, demiştir.

Sevgili Peygamberimiz (sav) Zeyneb Binti Cahş (ra) vâlidemizle evlendiği gün, Hz. Âişe’den başlamak üzere hanımlarının odalarını birer birer dolaştı ve “Allah’ın selâmı ve rahmeti üzerinize olsun, Ehl-i Beyt!” diye selâm verip hatırlarını sordu. Her bir hanımı: "Allah’ın selâmı ve rahmeti senin de üzerine olsun. Eşini nasıl buldun? Allah mübarek etsin" diye onu tebrik ettiler.4 

Bir sabah Peygamber Efendimiz (asm) siyah yünden yapılmış nakışlı bir örtüye (abaya) bürünüp evden çıktı. Yanına sırasıyla Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Fâtıma ve Hz. Ali geldiler. Hepsini de örtünün içine aldıktan sonra Ahzâb sûresinin 33. âyetini okudu:
“Ey Ehl-i Beyt! Allah Teâlâ sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.5

Şu hâlde bu rivayetlerin hepsini bir arada düşünmek ve Resûl-i Ekrem Efendimiz’in Ehl-i Beyt’inin:
Bütün hanımları,
Kızı Hz. Fâtıma,
Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin ile
Amcası Hz. Abbas ve amcazâdeleri Hz. Ali, Akîl ve Cafer’in ailelerinden ibaret olduğunu kabul etmek gerekir.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretleri şöyle der:

Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-âşinâ nazarıyla görmüş ki: “Âl-i Beyt’i, âlem-i İslâm içinde bir şecere-i nûrâniye hükmüne geçecek ve âlem-i İslâm’ın bütün tabakātında kemâlât-ı insaniye dersinde rehberlik ve mürşidlik vazîfesini görecek zâtlar, ekseriyet-i mutlaka ile Âl-i Beyt’ten çıkacak.6

Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Cenab-ı Hakk'ın da bildirmesiyle bilmiş ki, İslamiyet'in her asrında her tarafında, insanlığın manevi ilerleyişi içerisinde rehber ve önder olan kıymetli şahsiyetler kendi Âl-i Beytinden çıkacaklar. Tarih boyunca Abdülkâdir Geylânî (ks), İmamı Gazâli, İmamı A'zam Ebu Hanife, İmamı Şafii, İmamı Rabbâni gibi yüzbinler münevver şahsiyetler, Câfer-i Sâdık gibi büyük İslam âlimleri hep bu silsileden gelmişler.

Böylece bu mübarek nesil İslam ümmeti için bir dayanak noktası olmuşlar ve dinin aslını koruyan vazifeli nurani bir cemaat teşkil etmişlerdir. Dolayısıyla sünnete tabi olmayan hakiki manada Âli Beyt’ten olamayacağı gibi onlara hakiki dost da olamaz.

  1. Muvatta’, Kader, 3.

  2. Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 37

  3. Müslim, Fezâilü’s-sahâbe, 36

  4. Buhârî, Tefsîru sûre 33, 8

  5. Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 61

  6. Bediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrât Neşriyat, Isparta, 2011, s. 17


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Hesaplarımıza abone olun sorularımızdan ilk siz haberdar olun

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız