Soru

41 Yasin ve 4444 Nâriye

41 Yasin veya 4444 Nariye okunuyor. Bunların rakamları nerden geliyor? 43 YASİN olsa maksat hasıl olmaz mı?

Tarih: 7.11.2010 11:00:31
Okunma: 12513

Cevap

41 Yasin okumak ve 4444 Salaten Nariye okumak gibi güzel adetlerimizin kaynağı genellikle âlim ve evliya zatların keşifleridir. Bu rakamlarla okundukları takdirde Allah'dan istenen bazı maksadların olmasına vesile olduklarını o büyükler keşfetmişlerdir.

Ayrıca asırlardır yapılan uygulamalar da bu keşifleri doğrulamıştır. Yani pek çok mühim arzuların ihsan edilmesine vesile olmuşlardır. Nur Talebeleri arasında da 4444 Nariye hatmi ve 41 Yasin-i şerif okumak yaygın bir şeklide tatbik edilmektedir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri'nin 41 Yasin okutarak yağmur duası yaptığına dair Risale-i Nur'da geçen bir kısmı buraya alıyoruz:

"Risale-i Nur'un vasıta-i neşri olan üstadımızın câmii seddedildi. Risale-i Nur'u yazacak hariçteki talebelerinin yanına gelmeleri men'edildiği hengâmda kuraklık başladı. Yağmura ihtiyac-ı şedid oldu. Sonra yağmur başladı, her tarafta yağdı, yalnız Karaca Ahmed Sultan'dan itibaren bir daire içinde kalan Barla mıntıkasına yağmur gelmedi.Üstadımız bundan pek müteessir olarak dua ediyordu. Sonra dedi ki: "Kur'anın hizmetine sed çekildi, bu köydeki mescidimiz kapandı, bunda bir eser-i itab var ki, yağmur gelmiyor. Öyle ise mâdem Kur'anın itabı var, Yâsin Sûresini şefaatçı yapıp Kur'anın feyzini ve bereketini isteyeceğiz." Üstadımız Muhacir Hâfız Ahmed Efendi'ye dedi ki: "Senkırkbir Yâsin-i Şerif oku." Muhacir Hâfız Ahmed Efendi (R.H.) bir kamışa okudu. O kamışı suya koydular. Daha yağmur alâmeti görünmezken, ikindi namazı vaktinde, üstadımız daima îtimad ettiği bir hâtırasına binaen Muhacir Hâfız Ahmed Efendiye (R.H.) söyledi ki: "Yâsinler tılsımı açtı, yağmur gelecek." Aynı gecede evvelce yağmadığı Barla dairesi içine öyle yağdı ki, üstadımızın odasının altındaki Çoban Ahmedin bahçesindeki duvar yağmurdan yıkıldı. Halbuki Karaca Ahmed Sultanın arkasında ve deniz kenarında balık avlamakla meşgul olan Şem'i ile arkadaşları bir damla yağmur görmediler. İşte bu hâdise kat'iyyen delâlet ediyor ki, o yağmur hizmet-i Kur'an ile münasebetdardır. O rahmet-i âmme içinde bir hususiyet var. Sûre-i Yâsin, anahtar ve şefaatçı oldu ve yağmur kâfi miktarda yağdı." (Sikke-i Tasdik)


Etiketler

Yorum Yap

Yorumlar