Soru

"İkinci Nota: Hakîkatdâr bir rüyada gördüm ki, insanlara diyordum: “Ey insan! Kur’ân’ın desâtîrindendir ki, Cenâb-ı Hakk’ın mâsivâsından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek derecede kendinden büyük zannetme! Hem sen kendini, hiçbir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlûkāt, ma‘bûdiyetten uzaklık noktasında müsâvî oldukları gibi, mahlûkıyet nisbetinde de birdirler.”

17. Lema'nın 2. Notası'nda zikredilen hususlar hangi ayetlere bakmaktadır? Veya Kur'an'ın düsturlarından kasıt nedir?

Tarih: 26.02.2025 21:35:07

Cevap

“İkinci Nota: Hakîkatdâr bir rüyada gördüm ki, insanlara diyordum: “Ey insan! Kur’ân’ın desâtîrindendir ki, Cenâb-ı Hakk’ın mâsivâsından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek derecede kendinden büyük zannetme!”

Kur’an’ın esas ve düsturundandır ki insanlar Allah’tan başka, Allah’ın yarattığı bazı varlıkları kendilerinden üstün görerek onlara bazı hususi meziyetler atfetmişler, onları kendilerinde daha üstün görerek onları ilahlaştırmışlardır. Ancak hiçbir varlık Allah’tan gayrı ibadet edecek kadar kıymetli, önemli, büyük değildir. Hepsi Allah’ın mahlukudur. Mesela birtakım insanlar putlara, birtakım insanlar şeytanlara ve ateşe, birtakım insanlar meleklere, birtakım insanlar Hristiyanların Hz. İsâ’yı ilahlaştırmaları gibi insanlara tapmışlar ve onları ilahlaştırmışlardır.

Bununla ilgili bir kasım âyetler şöyledir;

  • Şübhesiz ki Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz; bunun dışındaki (günah)ları ise, (kendi lütfundan) dilediği kimse için affeder. Artık kim Allah'a şirk koşarsa, o takdirde doğrusu (haktan) uzak bir dalâlet ile sapmış olur. [1]
  • (O müşrikler) O'nu (Allah'ı) bırakıp sâdece (Lât ve Uzzâ gibi) birtakım dişi(isimli put)lara tapıyorlar ve ancak inadcı (isyankâr) bir şeytana tapıyorlar.[2]
  • Hem, “Allah çocuk edindi” dediler. (Hâşâ!) O, (bundan) münezzehtir. Bil'akis, göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Herşey O'na itâat edicidir. [3]
  • Şânım hakkı için, “Allah, üçün (üç ilâhın) üçüncüsüdür” diyenler (teslis akidesine inanan hristiyanlar) kâfir olmuşlardır! Hâlbuki tek bir İlâhdan başka hiçbir ilâh yoktur! Buna rağmen eğer söylediklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden inkâr edenlere mutlaka (çok)elemli bir azab dokunacaktır! [4]
  • Ve o gün (Allah), onları hep berâber bir araya toplar; sonra meleklere: “Bunlar, size mi tapıyorlardı?” der. (Melekler:) “Seni tenzîh ederiz; bizim velîmiz onlar değil, sensin! Hayır! (Onlar,) cinlere (şeytanlara) tapıyorlardı. Onların çoğu, onlara inanan kimselerdi” derler.  [5] 
  • De ki: “Allah'ı bırakıp, sizin için ne bir zarar ne de bir faydaya mâlik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz?” Hâlbuki, Semî' (hakkıyla işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak Allah'dır.[6]
  • Fakat (onların neslinden öyle insanlar da var ki, Allah) onlara kusursuz bir çocuk verince, kendilerine verdiği (bu çocuk) hakkında O'na (Allah'a) birtakım ortaklar koşmağa başladılar. Hâlbuki Allah, onların ortak koşmakta oldukları şeylerden pek yücedir.  [7]

Hem sen kendini, hiçbir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlûkāt, ma‘bûdiyetten uzaklık noktasında müsâvî oldukları gibi, mahlûkıyet nisbetinde de birdirler.”[8]

Ayrıca insan nasıl ki hiçbir yaratılmışa kendinden üstün görerek, onu büyükleyerek ibadet ve kulluk etmemeli aynen öyle de insan kendini de diğer varlıklardan üstün görmemelidir. Kendi nefsini başkalarından üstün görerek gurura kapılmamalıdır. Çünkü Allah'ın masivası, yani O'ndan gayrı her şey kuldur. Yani hepsi yaratılmışlardır. Hepsi ilahlığa ve mabudiyyete uzaklık noktasında aynı mesafedelerdir. İlahlık için biri diğerinden daha yakın değildir. Zira yaratılmış olan hiçbir şey ilahlığa layık değildir. Buna rağmen yaratılmış/mahluk olma itibariyle her birisi eşittir.


[1] Nisâ 4/116

[2] Nisâ 4/117

[3] Bakara 2/116

[4] Maide 5/73

[5] Sebe, 34/40-41

[6] Mâide 5/76

[7] A'râf  7/190

[8] Bediüzzaman Said Nursî, Lemalar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2015, s. 117


Yorum Yap

Yorumlar