11. Lema'nın 7. Nükte'sinin cevap kısmında geçen ".. ve müstekreh şeyleri perdeler altına alıyor" ifadesini nasıl anlamak gerekiyor? Kısaca izah eder misiniz?
"Sâni‘-i Zülcelâl nasıl ki san‘atını, kemâl-i ehemmiyetle güzel göstermek istiyor ve müstekreh şeyleri perdeler altına alıyor ve ni‘metlerine, o ni‘metleri süslendirmek cihetiyle nazar-ı dikkati celb ediyor."[1]
Mesela, koca deniz yüzünü tertemiz, masmavi görüyoruz. Hâlbuki bu denizler milyonlarca canlıya ev sahipliği yapıyor. Ölen balıkların cenazeleri deniz yüzüne vursa o beğendiğimiz manzara çirkin bir vaziyet alacaktı. Bu sebeple Rabbimiz sıhhiye memuru gibi vazifelendirdiği balıklarla diğer balık cenazelerini ortadan kaldırıyor. Böylece balık cenazeleriyle dolu, müstekreh (çirkin) bir görüntü yerine gayet güzel, şirin bir görüntüyü nazarlarımıza sunuyor.[2]
Hem Cenâb-ı Hak, denizlerde olduğu gibi karalarda da nezâfet ve sıhhiye memurları hükmünde, gizli ve uzak, beş altı saat mesafeden, keramet derecesinde bir sevk ile o cenazenin yerini hisseden ve gidip o cenazeyi kaldıran kartal gibi kuşları ve vahşi hayvanları yaratmış. Eğer bu karadaki sıhhiye memurları gayet mükemmel bir şekilde vazifelerini yapmasalardı, zemin yüzü ağlanacak bir şekil alacaktı.[3]
Hem çürümek üzere olan bir meyvenin dalından düşüp toprağa karışmak suretiyle toprağın o çirkin vaziyete perde olması, konumuza güzel bir örnektir.
Hem insan vücudundaki (ter, idrar ve dışkı gibi) atıkların gizli, örtülü ve perdeli bir şekilde dışarıya atılması, Allah'n kullarına hususî bir rahmetidir.
Hem insan öldüğü zaman ruh bedenden ayrılır. Cesed madde itibariyle kıymetsiz bir hal alır. Birkaç gün sıcakta beklese kötü kokmaya başlar. Bu sebeple cenazeyi toprağa gömmek suretiyle perdelemek Âdem (as) zamanından beri geçerli bir uygulamadır.
[1] Said Nursi, Lem'alar, Hayrât Neşriyat, Isparta 2023, s. 55.
[2] Said Nursi, Lem'alar, Hayrât Neşriyat, Isparta 2023, s. 286.
[3] Said Nursi, Lem'alar, Hayrât Neşriyat, Isparta 2023, s. 287.