Arama sonuçları: 30 sonuç bulundu.

29. Söz'de, Allah-ü Teala'nın kainatta zıdları, şer ve hayırları karıştırarak; kainatı tebeddül ve tağayyur  (değişme ve başkalaşma) kanununa, tahavvül ve tekemmül (halden hale geçme ve olgunlaşma) düsturuna tabi kıldığını söylüyor. Zıtların birbirine karıştırılmasıyla, kainatın değişim kanununa tabi olmasının ilgisini açıklayabilir misiniz?
Şu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin hem cemalî, hem celalî iki kısım esması bulunduğundan ve o cemalî ve celalî isimler, hükümlerini ayrı ayrı cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâlık-ı Zülcelal kâinatta ezdadı birbirine mezcedip ve birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve mütedafi' bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübarezesuretine getirmiş, ve ondan zıdları birbiri...
Yüce Allah bütün kainatı tek başıyla bir anda nasıl idare ediyor? Bir tarafta akşam bir tarafta gündüz olmasına rağmen bütün bu işleri şaşırmadan nasıl tanzim ediyor?
"İnsanın sureti camiasında da, küçük bir mikyasda zeminin siması ve kâinatın siması gibi yine o ismi Rahmanın cilve-i etemmi görünüyor demektir." Risale-i Nur'da geçen bu cümleyi nasıl anlamamız gerekir?
Bediüzzaman hazretleri "İnsanın kainatta tecelli eden Allah'ın bütün esmanın cilvesine mazhardır" diyor. İnsan Hâlık ismine ve Beka sıfatına nasıl mazhar olur ve tezahürü varmıdır? Yoksa inkişaf etmeyen bir çekirdek hükmünde mi vardır.?
Allah’ın isimleri insan üzerinde kaç şekilde görünür?
Allah'ın isimlerinin tecellileri insanlarda görünmekte. Fakat bazı kişilerde bazı isimleri görünmekte, bazı isimlerinin tecellileri sanki görünmemektedir. Mesela Adil, Rahim gibi isimler zalimlerde görünmüyor. Bunun hikmeti nedir ve bu meseleyi nasıl anlamamız gerekir?
Allah ilmi muhale tecelli etmesi ne demektir? Bunu nasıl anlamalıyız? Aklımıza gelen olması imkansız şeyleri Allah bilir mi? Bu nasıl bir bilmedir?
19. Söz Mucizat-ı Ahmediyye Risalesinin Dokuzuncu Reşha'sını kısaca açıklar mısınız?
“ Arzı ve bütün nücûm ve şümûsu tesbîh taneleri gibi kaldıracak ve çevirecek kuvvetli bir ele mâlik olmayan kimse, kâinâtta da‘vâ-yı halk ve iddiâ-yı îcâd edemez. Zîrâ her şey her şeyle bağlıdır.” İfadelerini izah eder misiniz?