Arama sonuçları: 1403 sonuç bulundu.

 Birinci sözde geçen "Biz dahi ona başlarız." cümlesini izah eder misiniz.?
Birinci Sözde geçen "Bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır"cümlesini izah eder misiniz?
"Bir tek adam geldi. Bütün şehir ahalisini cebren bir yere sevk etti ve cebren işlerde çalıştırdı." Birinci Sözde geçen bu ifadelerde ne anlatılmaktadır?
Müminlerin imanını kurtarmak için cehennemde yanmaya razıyım sözünü Üstat Bediüzzaman neden söylemiş? Cehennem istenilecek bir yer değil ki neye dayanarak böyle söylemiş? Cehennemin azabına kim dayanabilir?
Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: "Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor." O zâtın o sözünden hayli zaman geçtikten sonra, nefsimi dinledim. İşittim ki, aynı sözleri söylüyor ve ona baktım gördüm ki; tenbellik kulağıyla şeytandan aynı dersi alıyor. O vakit anladım: O zât o sözü, bütün nüfus-u emmarenin namına söylemiş g...
"Elcevab: Eğer insan yalnız bir kalbden ibaret olsaydı; bütün masivayı terk, hattâ esma ve sıfâtı dahi bırakmak, yalnız Cenab-ı Hakk'ın zâtına rabt-ı kalb etmek lâzım gelirdi." (27.söz Zeyl 3.vecih 3.sual.) Soru 1) Biz Cenab-ı Hakkı isim ve sıfatları ile tanıyoruz. İsim ve sıfatları bırakmak nasıl olabilir. Soru 2) Cenab-ı Hakkın zatını düşünmek caiz değil, zaten Allah bununlada bizi yükümlü tut...
"Erkân-ı imaniyenin hakaikini gözle görüp, melâikeyi, Cenneti, âhireti, hattâ Zât-ı Zülcelâli gözle müşahede etmek, kâinata ve beşere öyle bir hazine ve bir nur-u ezelî ve ebedî bir hediye getirmiştir..." (Sözler) Cenab-ı Hak cismani değildir, onu göz ile görmek ne demektir?
Üstad(ra). Otuzikinci Sözün ikinci mevkifinin, ikinci maksandında şöyle diyor: "Bir zaman ehadiyete dair bir tefekkÜrde bulundugum zaman, odamın yanındaki çınar ağacının meyvelerine baktım...". Yani ehadiyet yoluyla çınar ağacına bakıyor. Üstad, ehadiyet yoluyla çınar ağacına bakınca, bir tane ilah oldugunu nasıl anlıyor?
Muhammed isminin konulmasında hüküm nedir? Halk arasında bu isim ağır gelir; yada çocuk büyüdüğünde başka birisi kötü söz söylerse mes'ul olunur, gibi kanaatler var.
"O çare ise şudur ki o cüz-i ihtiyarîden dahi vazgeçip, irade-i İlahiyeye işini bırakıp, kendi havl ve kuvvetinden teberri edip, Cenab-ı Hakk’ın havl ve kuvvetine iltica ederek hakikat-i tevekküle yapışmaktır. " 17. Söz'ün zeylinde geçen bu kısmındaki "cüzi ihtiyariden vazgeçmeyi" nasıl anlayacağız? İzah eder misiniz?