Arama sonuçları: 803 sonuç bulundu.

Kur’ân’ın âyetü’l-kübrâsının iki tefsiri olan iki Âyet i Kübrâ risalelerinde hadiste belirtilen bir saat tefekkür var mıdır? Varsa nasıldır?
Risaledeki yazılar, bilgiler başka kitaplarda yok. Ama eski kelimeler lugatlar çok olduğu için anlamakta büyük zorluk çekiyorum. Ne önerirsiniz?
Risaleleri elimizden geldiğince yazmaya çalışıyoruz. Bakarak risale yazmanın Osmanlıca yazısını kolay öğrenmede faydası olacağını düşünüyorum. Bu sebeple risaleleri mürekkeple kopya ederek değil de, bakarak kurşun kalemle yazmamızda aynı sevabı kazanır mıyız?
28. Lem'anın başında Hz. Ali'nin İslam harfleri hakkında bir sözü alınıp gerisi Sikke-i Tasdik kitabına havale edilmiş. Bu konuda Hz. Ali neler diyor? Risaleleri islam (Kur'an) harfleriyle okumanın ehemmiyetini açıklar mısınız?
Yazı mektubunda Bediüzzaman Hazretleri, yazıdaki beş nevi ibadeti ifade ederken kalemle ilmi tahsil ve tefekkür ibadetlerini de sayıyor. Halbuki yazarken gereği gibi okuyamadığımızdan bu iki ibadet ciheti olmuyor gibi...Acaba bu iki ibadeti kazanmak için hangi metodları kullanabiliriz?
Risaleler neden günümüz Türkçesine çevrilerek gençliğin istifadesine sunulmuyor? Çeviri hiç bir zaman aslının yerini tutamayacağını da biliyorum, aslı kalmalı. Fakat anlaşılması için de böyle bir çalışma gerekmiyor mu?
“Farz ve vaciplerde ve şeairi islamiyede ve sünneti seniyenin ittibaında ve haramların terkinde riya giremez. İzharı riya olamaz. Meğer gayet zaafı imanla beraber, fıtraten riyakâr ola.” Burada farz, vacip, şeairi islamiye, sünnetti seniye ve haramların terki dışarısında kalan bir ibadet yoktur? Şeaire taalluk etmeyen ve sünnet olmayan bir ibadet nasıl olabilir?
Ruh ile ilgili bir malumat verebilir misiniz? Ruh nasıl bir şeydir?
"İnsanda cisimden başka nasıl akıl, kalb, ruh, hayâl, hâfıza gibi ma‘nevî vücûdlar da var." (Sözler, Otuz Birinci Söz, s. 251) cümlesinden mezkur letaifin müstakil birer vücudu olduğu anlıyoruz. Ancak birbirleri ile alakadarlıkları noktasında ruhun birer cihazı, ruha takılmış birer latifeler olduklarını ifade eden bir ibare risalede mevcut mudur? 
Ruhânîlerden kasıt nedir? Ruhaniler ayrı bir tür müdür?