Arama sonuçları: 251 sonuç bulundu.

Lemalar'da geçen “Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur” sözüyle ne anlatılmak isteniyor
Kainatın yaratılışı kusursuz mudur? Öyle ise mahlukatta zahiren noksan olarak görülen şeylerin hikmeti nedir? 
Hayrat Mealli Cevşenü'l kebirin ilk sayfasında "Ey sevdiklerini en güzel şekilde rahmetiyle yad eden, onları unutmayan" cümlesinde geçen "unutmayan" ne demektir.? Allah kusurdan münezzehtir. Sevdiklerini unutmaması ne demektir?
Kur'an ayetleri 6666 ayet diye biliyoruz. Saydığımızda 400 küsür eksik çıkıyor. Bunun sebebi nedir?
 İşte felsefenin şu esasat-ı fasidesinden ve netaic-i vahîmesindendir ki: İslâm hükemasından İbn-i Sina ve Farabî gibi dâhîler, şaşaa-i surîsine meftun olup, o mesleğe aldanıp, o mesleğe girdiklerinden; âdi bir mü'min derecesini ancak kazanabilmişler. Hattâ İmam-ı Gazalî gibi bir Hüccet-ül İslâm, onlara o dereceyi de vermemiş. (Sözler) Evet İbn-i Sina'nın bazı sözlerini, kanunlarını bazı yerlerde...
Onuncu Söz Haşir Risalesi'nde "Gizli, kusursuz kemâl ise, takdir edici, istihsan edici, “Maşaallah” deyip müşahede edicilerin başlarında teşhir ister." cümlesindeki başlarında teşhir ister ibaresiyle anlatılmak istenen nedir?
"Bundan sonraki kısım bütün ömrümde görmediğim dehşetli ve semli bir hastalık içinde yazılmıştır. Kusuratıma nazar-ı müsamaha ile bakılsın. Hüsrev münasib görmediği kısmı ta'dil, tebdil, ıslah edebilir."  Burada Üstadımızın Hüsrev Efendi'ye verdiği ta'dil ve tebdil etme izni sadece Risale-i Nur'un bu kısmı için mi geçerlidir, yoksa Risale-i Nur'un geneli için geçerlidir?
Risâle-i Nûr'da ""Her şey kaderle takdir edilmiştir. Kısmetine râzı ol ki, rahat edesin." şeklinde bir cümle geçmektedir. Kaderin ilim nev'inden olduğunu biliyoruz. Ancak burada takdir etmekten bahsediliyor. Takdir etmek ise, irade ve kudret ile olur. Halbuki, kader sadece bilmekti. İkisini nasıl tevfik edeceğiz. İkinci sorum ise: Bu hükmü hayatımıza nasıl tatbik edebiliriz. Çünkü geçmişte elde ed...
Kastamonu Risalesi 13. Mektup'taki (و اِنْ كُنْتُمْ مَرْضي) ayetinin 1500 küsür olan makâm-ı cifrîsi nasıl üstadın bahsettiği manaya işaret ediyor? 1500 rakamının bu manadaki hikmeti nedir?
24. Söz'ün 3. dalında, Resul-ü Ekrem (asm)'ın hadislerinde geçen ve o devir insanlarınca bilinen bazı kıssa ve hikâyelerin irşad maksadıyla kullanıldığı ve o kıssalarda bulunan kusurların o zamanki insanların anlayışından kaynaklandığı izah ediliyor. Buna dair bir iki misal verebilir misiniz?