Arama sonuçları: 109 sonuç bulundu.

Mi'raç bahsinde 3. esasda Aynen öyle derken diyor ki: "bütün fünûn, bütün desâtîriyle, şu kitâb-ı kâinâtı, zaman-ı Âdemden beri mütâlaa ediyor. Halbuki o kitap, esmâ ve kemâlât-ı İlâhiyeye dâir ifade ettiği ma‘nâların ve gösterdiği âyetlerin öşr-ü mi‘şârını daha okuyamamış." Acaba burada kitabın degil de kitap denmesinin anlam bakımından bir hikmeti var mı? 
"Evet, nasıl ki hüsün elbette bir âşık ister. Taam ise aç olana verilir." 29.sözde geçen bu ifadeyi konuyla bağlayamadık halbuki üstad kainattaki bu tezyinatın, mehasinin ve kemalatın enzarı için meleklerin insanların ve cinlerin gerekliliğinden bahsederken yukarıdaki cümlede sanki bizim enzarımız için de kainatın varlığı gerekli görülmüş gibi bir mana çıkıyor. 
Üstadın, “Kur’an-ı Hâkîm’in hakikatına değil dünya saadetimi, belki lüzum olsa ahiret saadetimi dahi feda etmeye karar verdim.” cümlesini nasıl anlamalıyız? Ahireti feda etmek ne demektir ve nasıl olur?
29. Söz'de, "Madem alem-i beka alem-i fenadan yaratılacak" diyor. Baki alemin bu fani dünyadan nasıl yaratılacağını açıklayabilir misiniz?
Niçin Allah'ı sevmemiz gerekir?
Cenabı Hakk’ın Hak, Hafiz, Hakim, Cemil Rahim gibi isimleri haşirsizliğe nasıl müsade etmez?
Allah'ın isim ve sıfatları arasında nasıl bir fark vardır?
Allahın çok büyük merhamet sahibi olduğunu biliyoruz. Ama bu kadar merhamet sahibi Rabbimiz nasıl olur da inanmayan birini sırf inanmıyor diye asırlarca binlerce yıllar boyu değil, sonsuza kadar cehenneme atacaktır? 
Her şey atomlardan meydana geliyor, atomlarda güç kuvvet ilim hayat var mıdır? Hayvanlarda ve diğer canlılarda akıl şuur ilim irade güc var mıdır?
Üstadimiz Bediüzzaman hazretleri mesliğimiz olan tefekkürün tarikinin üstünde bu kadar durmasının hikmeti nedir acaba? Tefekkürün önemini izah edebilir misiniz?