Arama sonuçları: 87 sonuç bulundu.

Lemeât Risalesinde geçen “Evliyâdan âşıkîn ve ârifîn beynlerinde mühim bir fark” vardır. Burada geçen Âşıkîn ve Ârifîn kimlerdir?
Kur'an okumanın faziletleri hakkında Cenab-ı Hakk'ın, Efendimiz (sav)'in ve İslam alimlerinin beyanatları nelerdir?
Üstad Bediüzzaman'ı ve Risale-i Nur'u hiç duymamış kişilere anlatacak olsak kısaca nasıl anlatırız?
Bediüzzaman hazretlerine bu asrın müceddididir denilebilir mi?
Bediüzzaman'ın Eski Said döneminde Avrupa felsefesiyle ilgilenmesinin sebebi nedir?
Cenabı hak (haşa) bu kainattan daha güzel bir kainat yaratabilir miydi? İnsan eşref-i mahlukat olduğuna göre insanın bu halinden daha güzel bir mahluk yaratılabir mi idi? Cenabı Hakk'ın ilminde her şey mevcuttur. Peki bu kainatın veya insanın daha güzel bir surette yaratılması da mevcut mudur? Mevcut ise (haşa) cenabı hak neden bu kainatı ve insanı bu şekilde yarattı? Daha üstün meziyetlerde yarat...
İhlas risalesinde geçen, "Cadde-i Kübra-yı Kur'aniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var." Burada evvela, mesleğimizin Cadde-i Kübra-yı Kuraniye olduğunu nasıl anlarız? Ve bu meslekten ayrılanlar bilmeyerek dinsizlik kuvvetine nasıl yardım ederler?
"Sanki Cenab-ı Hakk'ın ahdi; meşiet, hikmet, inayetin ipleriyle örülmüş nuranî bir şerittir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır. Bu nuranî şerit, kâinatta nizam-ı umumî şeklinde tecelli ederek silsilelerini kâinatın enva'ına dağıtır iken, en acib silsilesini nev'-i beşere uzatmıştır ve ruh-u beşerde pek çok istidad ve kabiliyetlerin tohumlarını ekmiştir. Fakat o istidadların terbiyesini ve neticesi...
Hz. Üstad, ulum-u riyaziye ile ilmi cifrinin münasebetini 1. Şua'da izah etmiş. Bu kısmı biraz izah edebilir misiniz?
Evvelâ: Delil kat'iyyü'l-metîn olduğu gibi, kat'iyyü'd-delâlet olmak gerektir. Hâlbuki tevil ve ihtimalin mecâli vardır. Zira, nehy-i Kur'ânî âmm değildir, mutlaktır; mutlak ise, takyid olunabilir. Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz. Hem de hüküm müştak üzerine olsa, me'haz-ı iştikakı, illet-i hüküm gösterir. Demek bu nehiy, Yahudi ve Nasara ile Yahudiyet ve Nasraniyet...