Gençlik Rehberinde geçen, "Âhirete inanmayan ehl-i inkâr ve dalâlet için bir i‘dâm-ı ebedî kapısı, yani hem kendisini, hem bütün sevdiklerini i‘dâm edecek bir darağacıdır. Öyle bildiği için cezâsı olarak aynını görecek." Cümlesini izah eder misiniz?
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri izah eder misiniz?
Asay-ı Musa'da Yedinci Mesele'de geçen; “Hususî bir yere bakmayan ve îmânî hakîkatler gibi umum kâinâta bakan nefiyler ve inkârlar, -zâtında muhâl olmamak şartıyla- isbat edilmezler diye, ehl-i tahkîk ittifâk edip bir düstûr-u esâsî kabul etmişler" cümlesini izah eder misiniz?
Bazı kimseler Risale-i Nurlardan: "Ahirzamanda isevilerin hakiki dindarları ehl-i Kur'ân ile ittifak edip müşterek düşmanları olan zındıkaya (Allah'ı inkâr edenlere) karşı dayanacaklarıdır" gibi cümleleri göstererek Üstad Bediüzzaman'ın dinler arası diyaloğu savunduğunu iddia ediyorlar. Bu iddia doğru mudur?
Küfür nedir? Kimler tekfir edilebilir? İnançla alakalı(akaid) meselelerinden herhangi birisini inkar eden kafir olur mu? Hulefa-yı raşidinin efdaliyet sırasını inkar eden kafir olur mu?Bida ehli ile dalalet ehline kafir denilir mi?
"Evet, bu dünya memleketine ve misafirhânesine giren her bir misafir…” diye başlayan Birinci Makam’ın başından -ilhâm, vahiy mertebeleri- hâriç kalıp, tâ on sekizinci mertebe olan kâinâtın hudûs hakîkati, tâ imkâna kadar yeni hurûfla, bir ihtâr-ı ma‘nevî ile izin verdik. Daktilo (el makinesi) ile kendilerine yazdılar. Siz de bu dört parçayı birden cild yapıp, yeni hurûfla ehl-i inkâra on ikilik to...
...ve küfür ve isyan ile ve seni va‘dinde tekzîb etmekle senin azamet-i kibriyâna dokunan ve izzet-i celâline dokunduran ve ulûhiyetinin haysiyetine ilişen ve şefkat-i rubûbiyetini müteessir eden ehl-i dalâleti ve ehl-i küfrü, haşrin inkârında onları tasdîk etmekten yüz binler derece mukaddessin. Buradaki şefkat-i rububiyetin müteessir olmasını nasıl anlamalıyız? Cenab-ı Hakk kendi yarattıklarında...
Tekfir meselesi hakkında ehl-i sünnet itikadına göre bir Müslüman bir Müslümana işlediği günahtan dolayı kâfir diyemez. Peki karşımızda açıkça Allah'ı inkâr edenler varsa, ben peygamberim diye dolaşanlar varsa, biz bunlara Müslüman değil desek sıkıntı olur mu? Yani inkârcıları tekfir edebilir miyiz?
Ölümün;gençlik rehberinde izah edildiği üzere; Âhireti tasdik eden, fakat sefahet ve dalâlette gidenlere, bir haps-i ebedî olmasını nasıl anlayacağız? Günahkarlar cehennemde ebedi kalmayacak ki? Devamında geçen "Öyle gördüğü ve itikad ettiği ve inandığı gibi hareket etmediği için öyle muamele görecek." ifadesini biraz detaylandırabilir misiniz?
Anne, baba, evlat hrıstiyan, başka din duymamış böyle kimselerin ahiretteki hali nedir?