Arama sonuçları: 976 sonuç bulundu.

"Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur." ifadesinde yapanın bildiği anlaşılabiliyor. Ancak bilen niye konuşacak? Bilenin konuşması zorunlu mudur? Yoksa bu ifadede kast edilen konuşmak için bilmenin şart olması mıdır? Kısacası Allah konuşmayı niye tercih etmiş?
1) Bakara süresi 30.ayet "Hani, Rabbin meleklere, “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” demişti. Onlar, “Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler. Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” demişti." Okuduğumuz dini kaynaklı kitaplarda Meleklerin geleceği bilemeyeceği ve iradelerinin olmadığı yazıyor....
Merhaba! Ben neyin sevap neyin günah olduğunu iyi bilmeme rağmen neden halâ günah işlemeye devam ediyorum? BU konuda kendimi nasıl ikna edebilirim?
Buğz etmek ile kınamak aynı şey midir? Mesela bir günaha buğz etmek bize zarar verir mi? Bilerek veya bilmeyerek kınamak vs tövbe etsek bize bir zarar verir mi?
İhlas risalesinde geçen, "Cadde-i Kübra-yı Kur'aniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var." Burada evvela, mesleğimizin Cadde-i Kübra-yı Kuraniye olduğunu nasıl anlarız? Ve bu meslekten ayrılanlar bilmeyerek dinsizlik kuvvetine nasıl yardım ederler?
Bir zaman sinnen, cismen, rütbeten büyük bir adam bana dedi: "Namaz iyidir. Fakat her gün her gün beşer defa kılmak çoktur. Bitmediğinden usanç veriyor." O zâtın o sözünden hayli zaman geçtikten sonra, nefsimi dinledim. İşittim ki, aynı sözleri söylüyor ve ona baktım gördüm ki; tenbellik kulağıyla şeytandan aynı dersi alıyor. O vakit anladım: O zât o sözü, bütün nüfus-u emmarenin namına söylemiş g...
Şu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin hem cemalî, hem celalî iki kısım esması bulunduğundan ve o cemalî ve celalî isimler, hükümlerini ayrı ayrı cilvelerle göstermek iktiza ettiklerinden, Hâlık-ı Zülcelal kâinatta ezdadı birbirine mezcedip ve birbirine mukabil getirip ve birbirine mütecaviz ve mütedafi' bir vaziyet verip, hikmetli ve menfaattar bir nevi mübarezesuretine getirmiş, ve ondan zıdları birbiri...
Okuduğumuz evradlarda örneğın Evrad-ı kudsiyeyi gibi evradları okuyoruz ama anlamını bilmediğimiz için sadece okuyoruz. Bir ara merak ettim manasını okuyayım dedim. Çok etkilendim bu konuda ne düşünüyorsunuz mealini bilmediğimiz evrad zikir gibi okumalarımızda durum nasıl oluyor, aynı sevabı alır mıyız?
Bir kısım müslümanların; Kuran okurken, hutbe okunurken, namazda sure okurken vb anlamını tam bilmedikleri halde aslı olan arapça şekliyle amel etmeleri hakkında, bazı çevrelerin " Şu insanlara bak! Hala anlamını bilmedikleri şeyleri okuyorlar?" gibi söylemlerine nasıl cevap verilebilir?
Ya Hafız esması koruyup kollayan anlamında tecelli ediyor. Hafız ismi insanın bilmeden yaptığı günahlardan da korur mu? Çok tesirli diyorlar denedim harbiden okuduğum zaman kimseden kötü bir söz bile duymuyorum.