Risale-i Nur'da Zikir ve Evradla Alakalı Kısımlar
Risale-i Nur'da zikrin ehemmiyeti ve fazilei ile alaklı yerler var mı? Varsa oralarda zikir meselesi nasıl geçmekte? Hangi yerlerde geçmekte?
Risale-i Nur'da zikrin ehemmiyeti ve fazilei ile alaklı yerler var mı? Varsa oralarda zikir meselesi nasıl geçmekte? Hangi yerlerde geçmekte?
Risale-i Nur'un, iman ve Kur'an hakikatlerini anlatım tarzı için Kur'ani bir üslubu ve metodu takip ettiği söyleniyor. Bunu nasıl anlamalıyız? Hangi üslup ve metotlardır bunlar?
Kendimi kötü ve değersiz hissediyorum. Çok param, makamım, bilgim ve kariyerim olmadığı için üstüne engelliyim diye kimse beni sevmiyor ve bana değer vermiyor. Ben ne yapmalıyım? Nasıl düşünmeliyim?
Sekizinci Lema'da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Gurur hastalığına karşı Risale-i Nur'dan hangi kısımlar okunmalıdır? Bu hastalık nasıl tedavi edilir? Detaylı bir şekilde izah eder misiniz?
Bediüzzaman Said Nursi'nin, Hz. Peygamber (sav)'in soyundan gelen Âl-i Beyt hakkındaki görüşleri nelerdir?
20.Lema' nın 1. Noktası'nın 1. Sebebi'ni izah eder misiniz?
Hak dinin İslâm olduğunu nereden biliyoruz? Muhataplarımıza İslâm'ın hak din olduğunu nasıl ispat edebiliriz?
2. Lem'a'da geçtiği üzere, menfi ibadete neden riya girmez? Neden halistir?
İnsan hasta olduğunda ve sabır gösterdiğinde bunun Allah katında mükafatı nasıl olur?
Risale-i Nur ile tarikat arasındaki fark nedir?
"Tefekkür, gafleti izale eder. Dikkat, teemmül; evham zulümatını dağıtıyor. Lâkin nefsinde, bâtınında, hususî ahvalinde tefekkür ettiğin zaman derinden derine tafsilat ile tedkikat yap. Fakat âfâkî, haricî, umumî ahvalâta teemmül ettiğin vakit sathî, icmalî düşün, tafsilata geçme. Çünki icmalde, fezlekede olan kıymet ve güzellik, tafsilatında yoktur. Hem de âfâkî tefekkür, dipsiz denize benziyor, sahili yoktur. İçine dalma, boğulursun. Arkadaş! Nefsî tefekkürde tafsilatlı, âfâkî tefekkürde ise icmalî yaparsan, vahdete takarrub edersin. Aksini yaptığın takdirde kesret fikrini dağıtır, evham seni havalandırır. Enaniyetin kalınlaşır, gafletin kuvvet bulur, tabiata kalbeder. İşte dalalete îsal eden kesret yolu budur." (Mesnevi-i Nuriye, Zeylülzeyl, Shf: 138,139) Burdaki "afaki tefekkürde icmali" den kastedilen mana tam olarak nedir?
Dinimizde mizaç ilminin yeri var mıdır? Güvenilir kaynaklarda bunun hakkında neler yazıyor? İnsanların ateş, toprak, su, hava özelliklerinin baskın olması doğru mu?
Nefis ve nefsin mertebeleri nelerdir?
- İhlas risalesinde “ istemeyen bir arkadaşınızla yaptırması. Üstad hazretleri burada ne kast ediyor anlayamadım. İstemeyen derken nefsimiz istemediği bir arkadaşı mı kast ediyor, Anlatmak istemeyen bir arkadaşı mı kast ediyor yoksa başkaca bir şey mi? Ayrıca kimi kast ediyorsa neden istemediği mühim değil midir acaba. Belki kendisini yetersiz görüyordur. Bu durumda ne yapmak gerekir?
Ene nedir? İzah eder misiniz?
Doğru yerler doğru şekilde kazanılır. Biz imtihanı haksız acılarla yani çektiğimiz acılara sabrederek kazanmışsak, o imtihan ya da o imtihanı yapan bizim gönlümüzü nasıl kazanacak? Cennete çektigimiz acılardan dolayı kabul ediliyorsak, o cennet bizi hak edecek mi? Haksız acının doğru mükafatı olmaz, haksızlığı olur! Biz cenneti kazanmak için kendimizi haksızlığa kurban mı ediyoruz da bize uğradığımız haksızlık ve hakaretle ödül veriliyor. Bu şekilde gelen cennetten hayır gelmez! Yaşatılan kötülüklerle bizi satın almaya çalışan bir cennet, zaten doğruluğunu kaybetmiştir!
Ehli tarikte sıkça görülen manevi keşif, keramet, şeyhiyle manevi irtibat gibi haller Risalei Nur talebelerinde neden görülmüyor. Bediüzzaman Üstadımız bu yolu nur talebelerine kapatmış mı?
Allah'ı tanımanın çekirdekten ağaca kadar çok makamları bulunuyor mu? Bu makamlar da kişinin kabiliyetine ve kapasitesine göre şekilleniyor mu? İnsan mahiyetinde ki bütün cihazları Ona tevcih ettiği derecede mi marifete ulaşır? Kalp başka akıl başka telden çalarsa bu nakıs bir marifet mi olur? Sahabenin üstün vasıflarından biriside süfli ulvi bütün cihazlarını marifet yolunda işletmeleri midir? Nefisleri bütün süfli hissiyatları ile marifet yolunda hadim olmuş onları marifetin şahikasına mı çıkarmıştır? Allah'ı şuunat, sıfat ve isimleri ile tanımak insan yapısı açısından mümkün ve cari midir? Yani insan öyle bir mahiyete sahip ki Allah'ı en mükemmel bir şekilde tanımaya mı programlanmıştır? İnsana düşen ise bu programı çalıştıracak düğmeye dokunmak mıdır? Allah kendini hem kainat kitabı hem kelam kitabı hem de resuller vasıtası ile bize tanıttığına göre bize düşen ise bu tanıtmaya mukabil neler yapmaktır?
Bazı büyük Nur Talebeleri'nin, Üstad Bediüzzaman'ın vefatından sonra kendi yerine bıraktığı Hüsrev Efendi'yle birlikte hareket etmemelerini nasıl değerlendirmeliyiz? Yine, Lahika mektublarında, "vekil, varis, rükün" gibi ifadelerle yer alan bazı kimselerin Husrev Efendi aleyhindeki tutumlarını delil olarak gösterenlere nasıl cevap verilebilir?
Meleklerde "ene" yoksa Allahu Teala'yı nasıl tanıyabilirler?
Elhamdülillah, uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız Hayrat Risale-i Nur mobil uygulaması nihayet sizlerle buluştu. Artık Üstadımız Bediüzzaman Said Nursî'nin eşsiz külliyatı cebinizde taşıyacağınız bir kütüphane hâline geliyor.
Bediüzzaman, 1928 inkılâbı sonrası Kur'ân harflerine sadık kalarak Risaleleri el yazısı ve teksirle çoğaltmış; matbada Latin harfli baskıyı yalnızca zaruret ölçüsünde kabul etmiştir.
Bediüzzaman Said Nursî, medrese tahsilini henüz 14 yaşında tamamlayıp hem dinî hem fenî ilimlerde derinleşen, sürgün ve hapis yıllarında 130 risaleden oluşan Risale-i Nur Külliyatı'nı kaleme alarak asrın müceddidi sayılan büyük bir İslâm âlimidir.