Arama sonuçları: 906 sonuç bulundu.

"İstikameti bırakıp ifrat ve tefritle aklı bir vesile-i azap ve elemler toplayıcı bir âlete çevirmesinden,..." Akıl nasıl oluyor da bir vesile-i azap ve elemler toplayıcı bir âlete dönüşebiliyor? 
"Allah'ı inkâr etmek, kâinatı inkâr etmek kadar akıldan uzaktır. Umum değil, belki ekser insanlarda dahi vukuunu akıl kabul etmez. Kâfirler Allah'ı inkâr etmiyorlar, yalnız sıfâtında hata ediyorlar." (Şualar) Bazı ateisler "Ben Allah'a inanmıyorum" diyor ve Allah'ı inkar ediyor, yukardaki cümleyi nasıl anlayabiliriz?
Her şey atomlardan meydana geliyor, atomlarda güç kuvvet ilim hayat var mıdır? Hayvanlarda ve diğer canlılarda akıl şuur ilim irade güc var mıdır?
Azamet ve kibriya neden lüzumlu bir perdedir? Akıl ile ihata ve kalb ile görmeye mani ve tam marifete neden sed çeker? Ve neden marifette ve imanın inkişafında hadsiz mertebelerin bulunmasına sebeptir? Ve neden marifetullahta terakki ettirmeye cazibedar bir ihticab-ı kudsîdir, Yoksa, hiçbir cihetle inkâr ve nefye sebep olamaz mı? Azamet bir vesile-i ihticab olduğu gibi, azametten neş’et eden ve az...
"Ben dediğimizde kimi yada neyi kast ediyoruz? Ruh mu? Akıl mı? Nefis mi? Kalp mi? Yada ne?
Bozulan yemin sayısı bilinmiyorsa ne yapılmalıdır? Akılda kalan kadar mı kefaret ödenmeli? Yapılan yemini birden fazla kere bozmak birden fazla kefaret gerektirir mi? Eğer birden fazla kefaret ödenecekse mesela 2 yemin kefareti 6 gün arka arka ya mı olmalı yoksa 3 er 3 er tutulabilir mi? Bu sayı çok artarsa durum ne olur?
Çarşaf giyilirken peçe buruna kadar mı olmalı; yoksa göze kadar mı, burun kapatılmalı mı açık mı bırakılmalı? Üstadımızın görüşü nedir?
Vakıa suresi 35,36,37 ve Rahman s. 56,57 -70,71-74,75 ve Nebe s. 31,32,33,34 bu ayetlerde aklıma takılan, sanki cennette erkeğe sunulan kadınlar var. Haşa kadının değer ve kıymeti nerede? Erkek üstünlüğü mü var? Neden bu şekilde yazılmış. Kadına verilen değeri biliyorum ama bu ayetleri okuyunca işin içinden çıkamıyorum.
Kat‘iyen bil ki, dinsizlik cihetiyle senin bu koca dünyan; bu saatten evvel ve bu dakikadan sonra, bil’umûm senin bu kâi­nâtın ve mâzî ve müstakbelin ve geçmiş nev‘in ve cinsin ve gelecek mahlûklar ve nesiller ve gitmiş dünyalar ve milletler ve gelen insanlar ve tâifeler tamamen ma‘dûm ve ölüdürler. İşte insaniyet ve akıl cihetiyle alâkadâr olduğun kâinâtlar, mü­te­mâdi­yen senin dalâletin sûretiy...
29. mektup, 9. kısım, 6. telvih, 3. nokta da üstadımızın tarikatle ilgili bazı teşhisleri var.....Diyor ki: "Bu dünya darül hizmettir..Darül mukafat değil...Madem hakikat budur uhreviyeye ait neticeleri dünyada istememek gerektir...Cunki cennetin meyveleri gibi, kopardıkça yerine gelmek sırrıyla baki hükmünde olan amel-i uhrevi meyvesini, bu dünyada fani bir surette yemek,kar-ı akıl değildir...Bak...