Arama sonuçları: 150 sonuç bulundu.

"Bir ferd bir nev hükmüne geçer." İzah eder misiniz?
Sikke-i Tasdik'te bahsi geçen evliyalıkdaki kutbiyet, gavsiyet ve ferdiyet makamları ne anlama geliyor?
Seferi birinin namazları kasr etmesinin ve etmemesinin hükmü nedir?
 İşte felsefenin şu esasat-ı fasidesinden ve netaic-i vahîmesindendir ki: İslâm hükemasından İbn-i Sina ve Farabî gibi dâhîler, şaşaa-i surîsine meftun olup, o mesleğe aldanıp, o mesleğe girdiklerinden; âdi bir mü'min derecesini ancak kazanabilmişler. Hattâ İmam-ı Gazalî gibi bir Hüccet-ül İslâm, onlara o dereceyi de vermemiş. (Sözler) Evet İbn-i Sina'nın bazı sözlerini, kanunlarını bazı yerlerde...
Sekinede geçen 6 İsm-i A'zamın sıralanışı şöyle: Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl, Kuddüs. 30. Lema da ise Kuddüs, Adl, Hakem, Ferd, Hayy, Kayyum diye sıralanmış. Acaba  hikmeti nedir?
Üçüncü nokta şudur: O Zât-ı Zülcelâl’in iki vasf-ı kemâlden iki şer‘i tecellî. Vasf-ı irâdeden gelen meşîetle takdîrdir, o da şer‘-i tekvînî. Vasf-ı kelâmdan gelen şerîat-ı meşhûre. Teşrîî evâmire karşı itâat, isyannasıl olur, öyle de tekvînî evâmire itâat ve isyan olur. Birincisi gāliben dâr-ı uhrâda görür mücâzâtı, sevabı. İkincisi ağleben dâr-ı dünyâda çeker mükâfât ve ikābı. Meselâ nasıl, sabr...
"tevafuk ile işaretler eğer münasebet-i maneviyeye isnat etmezse ehemmiyeti azdır. Eğer münasebet-i maneviyesi kuvvetli ise ve onun bir Ferdi ve bir Masadaki hükmünde olsa ve müstesna bir liyakati bulunsa o vakit tevafuk ehemmiyetlidir." Burayı izah eder misiniz?
Velayet-i suğra, velayet-i vusta ve velayet-i kübra birbiri peşi sıra gelen mertebeler midir? Velayet-i suğranın kutbiyete, vustanın gavsiyete, kübranın ferdiyete baktığı doğru mudur? Makam-ı ferdiyet salt velayet-i kübraya ait bir mazhariyet midir?
Kutbiyet, Gavsiyet ve Ferdiyet makamları, velayet-i kübra makamının gerekleri midir? Velayet-i vustanın nihai makamları nedir? Kutbiyet, Gavsiyet, Ferdiyet makamları kesbi midir? Vehbi midir? Velayet-i kübrada makam ve mertebeler var mıdır? Sahabe efendilerimizde bu durumlar nasıl tezahür etmiştir?
Adalet-i mahzanın uygulanamadığı bir durumda adalet-i izafiyenin uygulanması caiz midir? Eğer değilse adalet-i izafiyenin uygulanmasını meşru kılan bir sebep var mıdır? Risale-i Nur'da bahsi geçiyor mu?